Kısıtlamalar ile birlikte otobüs işletmecileri debelenmeye başladı. Geliri azalan otobüsçünün gideri ise katlanarak artıyor. Otobüsçünün en büyük külfetleri arasında ise Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve otoban maliyetleri geliyor. Otobüsçü hem giderken, hem de gelirken veriyor. STK temsilcileri ise otobüsçünün sırtına bir külfet daha bindirmenin peşinde.
DOĞRUNUN ARKASINDAYIZ
Konuya ilişkin bir açıklama yapan İYODER 2. Başkanı Hüseyin Karabulut, “Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, lafla peynir gemisi yürümez!. Otobüsçü dostlarımızın artan maliyetler karşısında belinin büküldüğünü biliyoruz. 3. Köprü yap-işlet-devret modeli ile yapıldı ve ayrıca hükümet tarafından da geçiş taahhüdü verildi. UKOME kararı ile de otobüs ve kamyonlar 3. köprüye kaydırıldı. Büyük İstanbul Otogarımızdan çıkış yapan bir otobüsümüz 2 saate yakın bir zamanda Anadolu yakasına ulaşıyor. Köprü bize hem zaman hem de ekonomik kayıplar yaşatmaktadır. Şimdi bunu bilen bazı STK temsilcileri çıkmış, otobüsçüler olarak 3. köprünün maliyetini karşılayalım, 2. köprüden bize geçiş izni verin diyorlar. Yav kardeşim niye biz maliyeti karşılayalım? Gelin hep birlikte eylem yapıp, sorunu çözüme kavuşturalım deyin. Bizde sizi alkışlayıp, arkanızdan gidelim. Nitekim 2018 yılında köprü mağdurları platformu adı altında yaptığımız eylemle insanları FSM’ye topladık ve cezalar kanunla silindi. Unutmayın geçişler UKOME kararı ile cezaların silinmesi ise kanunladır. Bizim kimseye boş beleşten kuruş vermeye niyetimiz yok. Hakkımız olanı, hakkımızı kullanarak almalıyız” ifadesini kullandı.