Türkiye kamyon pazarında, OSD verilerine göre Mayıs-Haziran ayını kapsayan iki aylık dönemin toplamında yüzde 23 daralma gerçekleşti. 2018 yılının ilk yarısında 14 bin 891 adet kamyon üretildi, bunun 10 bin 914 adetti satıldı. Son aylarda yaşanan yavaşlamayla birlikte Ağustos ayında ağır ticari vasıta satışlarının durma noktasına geldiğini belirten OSD Başkanı Haydar Yenigün konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Senenin ilk yarısı geçen seneye göre daha iyi geçmiş olmakla beraber, Mayıs ayında başlayan yavaşlama eğilimi ve Ağustos ayının ilk haftasındaki ekonomik gelişmeler sonucu, kamyon pazarı açısından iyi bir sene olmayacağının işaretlerini vermektedir. Durma noktasına gelen satışların toparlanması ise alacaktır. Sektörün daha da büyük ekonomik sıkıntıya girmemesi için acilen önlem alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
UYGUN KREDİ VERİLMELİ
OSD Başkanı Haydar Yenigün, “Kamyon üretiminin yarısından fazlasının iç pazar tüketimine yönelik ğu dikkate alınınca, iç pazarda ikinci çeyrekte daralmaya başlayan ve Ağustos ayında durma noktasına gelen satışlar sonucu üretimimizin yavaşlama sürecine devam etmesi kaçınılmaz gözükmektedir. İçinde bulunduğumuz satışların duraklaması döneminden çıkılmasının alacaktır. Beklenen daralmanın en düşük seviyede kalması için acilen tedbir alınmalıdır. Kamyon pazarının eski rakamları yakalaması için ekonomik istikrar ortamının tahsis edilmesi, güven ortamının gelişmesi en önemli önceliktir. Konut sektöründe uygulamaya alınan uygun maliyetli kredi imkanlarına benzer nitelikte bir uygulamanın da kamyon satışlarını arttıracağını öngörmekteyiz” .
VERGİ SİSTEMİ DEĞİŞMELİ
Türk otomotiv sektöründe yaşanan risklere dikkat çeken Yenigün, şöyle devam etti: “12 yıldır ülkemizin ihracat lideri olan otomotiv sanayimiz 2017 yılında gerçekleştirdiği 1.696 milyon adetlik üretim ve 29 milyar dolarlık ihracat ile ülkemiz ekonomisine sağladığı katkıyı en üst seviyeye taşımayı başardı. Planlarımız 5-10 yıllık projeksiyonlar üzerine oluşturulur. Ekonomideki tüm hareketlilik planlarımıza artı veya eksi olarak direkt yansımaktadır. Bu noktada ekonomik istikrar ön plana çıkmaktadır. Yüksek vergi yükü olan otomobillerde vergi sistemi yaklaşımında değişiklik olması, birim araç başına uygulanan vergiden ziyade, satılan araç sayısı artırılarak vergi artışı hedeflenmelidir. Başta kamyon olmak üzere, ağır ticari araç satışlarının teşvik edilmesi ise bir zorunluluk olarak gözükmektedir”