Tamamen elektrikle çalışan ilk büyük ölçekli seri üretim modeli BMW i3, sıfır emisyonlu motoru ve karbon fiber takviyeli plastikten (CFRP) yapılmış çevre dostu gövdesiyle 7 yılın sonunda bile temiz ve performanslı sürüş meraklılarının ilgisini çekmeye devam ediyor. Şehir hayatında sıfır emisyonlu mobilite için devrim niteliğinde bir otomobil konsepti olarak geliştirilen BMW i3 diğer otomobil üreticilerine de elektrikli mobiliteye geçiş konusunda cesaret verdi.
KİLOMETRE TAŞI
Elektrikli mobilite alanında BMW’nin ilerlemesini önemli ölçüde hızlandıran BMW i3 sayesinde BMW i markası tüm şirket için geleceğin atölyesi haline geldi. BMW i3’ün motoru tamamen elektrikli sürüş sağlamak için yüksek voltajlı depolama ünitesinin brüt enerji içeriği, boyutu değiştirilmeden 22,6'dan 42,2 kWh'ye çıkarak neredeyse ikiye katlandı. BMW i3'ün menzili böylece WLTP test verilerine göre 285 ile 310 kilometre arasına çıkmış oldu. BMW i3 ile edinilen bilgi birikimine dayanarak, sürüş, güç elektroniği ve şarj teknolojisi alanlarında da çok sayıda yenilik gerçekleştirildi. Beşinci nesil BMW eDrive teknolojisi artık seri üretime hazırken, markanın teknoloji alanında amiral gemisi olan BMW iNEXT, 2021'den itibaren üretilmeye başlanacak.
YÜZDE 20 EKONOMİK
Alman Otomobil Kulübü'nün (ADAC) 2019 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, tamamen elektrikli otomobiller yalnızca ekolojik değil, aynı zamanda önemli ekonomik avantajlar da sağlıyor. Hesaplamalara göre, bir BMW i3'ün toplam maliyeti, motor performansı ve donanımı açısından karşılaştırılabilir içten yanmalı motora sahip bir BMW modelinden ortalama olarak yaklaşık yüzde 20 daha düşük. Ülkemizde bu oran elektrikli otomobillerin sahip olduğu vergi avantajları ile daha da yüksek seviyelere çıkmaktadır.