Otomotiv
Giriş Tarihi : 28-01-2022 15:42   Güncelleme : 28-01-2022 15:42

Alternatifi, Isuzu

Avrupa’da çevreci araçlara geçiş hızlanırken, belediyeler de alternatif yakıtlı otobüs alımlarını artırdı. 47 ülkeye ihracat yapan Anadolu Isuzu, Yılın Sürdürülebilir Otobüsü ödülünü aldığı AB’de, CNG’li araçlardan sonra elektrikli otobüslerini de yollara çıkardı. Akıllı Fabrika’nın birinci fazını da tamamlayan şirket, otonom araçlar için de harekete geçti.

Alternatifi, Isuzu

Türkiye’nin önde gelen ticari araç üreticilerinden Anadolu Isuzu, çevreci araçlarıyla Avrupa’da büyümesini hızlandırıyor. CNG’li araçlardan sonra elektrikli otobüsünü de AB yolarına çıkaran şirket, 2022’ye umutlu girdi. Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, hem yurtiçi hem de dışında büyümeye devam edeceklerini söyledi.

SATIŞLAR ARTTI

Anadolu Isuzu için 2021, 30 yıla uzanan ihracat tarihindeki en yüksek ihracat rakamına yaklaştığı bir yıl oldu. Aynı zamanda iç pazarda da başta kamyon segmenti olmak üzere önemli büyümeler gerçekleştirdi. Arıkan, 2020 sonunda piyasaya sundukları D-Max pick up araçlarının da büyük beğeni topladığına dikkat çekerek, “Salgının etkisi altında geçen son iki yılda üretimimizi kesintisiz olarak sürdürürken, üretim ve satış rakamlarımızı da artırmayı başardık. Otobüs ve midibüs ihracatındaki genel düşüş trendine rağmen salgın koşullarında pazar payımızı artırarak güçlü bir büyüme ivmesi yakaladık” dedi.

SONUÇLAR BAŞARILI

Yurt dışı pazarlarda önemli ihaleler kazandıklarına vurgu yapan Arıkan, şöyle devam etti: “Birçok ihalede otobüs ve midibüslerimizle oldukça başarılı sonuçlar aldık. Kazandığımız 100 araçlık Moldova ihalesi bizim için oldukça önemliydi. Yine son dönemde Gürcistan’da önemli bir ihaleyi kazandık ve bu çerçevede toplam 200 otobüs ve midibüsün teslimatını yaptık. Almanya ve Fransa da kazandığımız ihaleler kapsamında önemli teslimatlarımız söz konusu. Avrupa dışı pazarlarda da takip ettiğimiz önemli projeler var. Önümüzdeki dönem için daha önce etkin olmadığımız yeni ülke pazarlarına girmek için uğraş veriyoruz.”

İSTİKRARLI KUR

Kurdaki dalgalanmanın ihracata etkisini de değerlendiren Arıkan,“Bizler genel olarak kurun istikrarından yanayız. Böyle bir dönemde fiyat vermek, öngörülemeyen maliyetler nedeniyle oldukça zorlaştı. Teoride kurdaki artışın ihracatta rekabet avantajı yaratması beklenir. Ancak dalgalanmaların bu kadar yüksek olması, rekabet avantajının sürdürülebilir olmasını engelliyor. İhracat özelinde, kurdaki artışlar kısa vadede olumlu etkiler gösterebilir ancak aynı zamanda tüm ithal ve yerli malzeme tedarik maliyetimiz de bu dalgalanmalardan olumsuz etkileniyor. Biz şirket politikamız paralelinde türev enstrümanlarını da kullanarak mali tabloları kur riskinden bertaraf ediyoruz” ifadesini kullandı.