Dernekler
Giriş Tarihi : 04-04-2024 19:35   Güncelleme : 05-11-2024 22:23

Otobüsçünün hali ne olacak?

Karayolu yolcu taşıma sektöründe artan akaryakıt fiyatları başta olmak üzere gelir ve gider dengesizliği otobüsçüyü kara kışa soktu. TOFED Yüksek İstişare Üyesi Salim Altunhan, “Yükseklere kar yağmış, sen bu işin sonunu düşünmedin mi?” diyerek yıllardır otobüsçünün kendi ayağına sıktığını dile getirdi.

Otobüsçünün hali ne olacak?

Şehirlerarası otobüs taşımacılığında doluluk oranları yüzde 85’lerde seyrederken, maliyetlerin her geçen gün daha yükselmesi, otobüsçüye soğuk duş etkisi yapıyor. Maliyetler artarken, mevcut bilet fiyatları otobüsçüyü zorluyor. Türkiye genelinde 17 bin otobüs filosuna sektörde birçok firma ise yüksek maliyetler nedeniyle kapanma noktasına geldi.

PARA HAYAL OLDU

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Yüksek İstişare Üyesi Salim Altunhan, tek suçlunun yine kendileri olduğunu dile getirdi. 60 yıldır otobüsçü olduğunun altını çizen Salim Altunhan, “Hem firma sahibiyim hem de anlı-şanlı şoförüm. Kutsal topraklarda tek şoför olarak direksiyon salladım. Eskiden para kazanıyorduk. Kazandığımız parayı da nereye harcayacağımıza şaşırdık. Yıllarca sektörde haykırdım, geminin altını delersek, hep beraber batarız diye. Kelli-felli firma sahiplerimizin bir kulağından girdi, diğer kulağından çıktı. Herkes istediği fiyattan bilet kesiyor ama gelen o para bile günü kurtarmaya yetmiyor ki! Anlayacağınız giderler o kadar çoğaldı ki, bilet fiyatlarımız maliyetleri karşılayacak şekilde bile değil artık” dedi.

UÇURUMA BİLEREK ATLADI

TOFED Yüksek İstişare Üyesi Salim Altunhan, konuya ilişkin yaptığı açıklamasına aynen şöyle devam etti: “Herkes biliyor, geminin su aldığını. Herkes biliyor, kaptanın yalan söylediğini ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu. Yani anlayacağınız otobüsçü bile bile uçuruma gitti. Arife tarif gerekir mi? Elbette gerekmez. Kardeşim sen niye düşünmedin bu günleri? Bilmiyor muydun Perşembe’nin geleceğini, Çarşamba’dan belli olduğunu? Sen tutuyorsun 40 Km.’lik mesafeye birde servis koyuyorsun. Yazın birde dondurma veriyorsun, sonra kar yağınca dondum Allah diye bağırıyorsun. Yılların otobüsçüsü olarak benim fikrimi alırsanız; Şehir içi servisleri gereksiz, ikramlar ise gösterişten başka bir şey değildi. Sonra koltuk arkası ekranlar ve de 2+1 koltuk düzenli otobüsler, kara kışın habercisiydi!. 80 yıl bu sektör, hiçbir yerden destek almadan kendi öz kaynakları ile zirveye çıktı. Bu süre zarfında bol keseden para kazanan otobüsçü, kazancını nasıl değerlendireceğini bilmeden har vurdu, harman savurdu. Otobüsçünün hali ne olacak diye bana sorduklarında, bende yükseklere kar yağmış, sen bu işin sonunu düşünmedin mi? diye cevap veriyorum. Batan otobüsçü, tedbirini alıp emin adımlarla ilerlerse, yükselecek olanda yine otobüsçüdür. Büyük şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi; insanlar yaptıkları hatalardan ders alsaydı, tarih tekerrür etmezdi. İnşallah otobüsçüler de bu güne kadar yaptıkları hatalardan ders alırlar ve ayni yanlışları bir daha yapmazlar.”