Ulaşım Gazetesi.com Yazarımız TOF ve TTDER Danışman ve Genel Sekreteri Nusret Ertürk’ün “TOF ve TOFED birleşmesi konusundaki değerlendirme” başlıklı yazısına TOFED Genel Sekreteri Mevlüt İlgin yazılı bir açıklama yaparak cevap verdi. Konuyla ilgili İlgin’in yaptığı açıklama aynen şöyle:
Sayın Nusret Ertürk “Ulaşım Gazetesi”ne verdiği demeçte, daha önce benim verdiğim demeci yanıtlamış. Yanıtının yanıtını vermekte biraz geciktim. Çünkü TOFED olarak çok büyük bir organizasyona imza attık. Burworld Türkiye 2010 Fuarı kapsamında “Sektörün ulusal buluşması” gerçekleştirildi.
500’ü aşkın ve ülkenin her yerinden gelen sektör mensuplarına bugüne dek TOFED olarak yaptığımız tüm çalışmaları büyük bir dosya halinde sunduk. Bu dosyada bir önceki Genel Başkanımız Sayın Mustafa Yıldırım imzasıyla çeşitli kurum ve kuruluşlara gönderilen yazışmalar da yer alıyordu. Yani, son günlerde tırmandırılan ve birbirine karıştırılan doğrularla yanlışların belgeleri otobüsçülere sunulmuş .
Bu çalışmalar sonucu Sayın Nusret Ertürk’ün yanıtına yanıt vermem biraz gecikti. Bu arada şunu da belirteyim ki, büyük olasılıkla Sayın Ertürk’ten gelecek yeni bir yanıta artık cevap verme niyetinde değilim. Bazı şeylerin yılan hikâyesine dönmesini istemiyorum.
ÖNCE POLEMİK KONULARI
Öncelikle Sayın Ertürk’ün üzerinde durduğu konudan başlayalım: Üslup ve edep! Eleştirilerin üslubu ve edep konusunda açıkça söylemeliyim ki, bu konuda Sayın Ertürk’ten herhangi bir şikâyetim yok ve eleştirim de bulunmuyor. Kendisiyle bugüne dek genellikle seviyeli bir diyalog içerisinde olmuşuzdur. Ancak, bizim eski kendilerinin yeni Genel Başkanlarının Kent ve Yaşam gazetesine verdiği ve mahkemeye taşınan röportajındaki üslup ve saldırganlığa da dikkat çekmek isterim. Ha, eğer “herkes kendinden sorumludur” diyecekse, bu görüşüne de katılırım.
Ertürk’ün polemik içeren sözlerinden biri de hazımsızlık üzerine idi. Bu konuda ne TOFED’in ne Genel Başkanımız Sayın Terzi’nin, ne yönetici arkadaşlarımızın ve ne de benim bir problemim ğunu sanmıyorum. TOFED rüştünü ispatlamış, devletin resmi kurumları tarafından, sivil toplum kuruluşlarınca tanınan, büyük organizasyonlara imza atmış ismi “Türkiye” olarak onanmış büyük ve güçlü bir kuruluştur. Herhangi bir federasyondan dernek aparmak için çeşitli girişimlerde bulunmaya ihtiyacı olmayan böylesine büyük ve güçlü bir mesleki sivil toplum kuruluşunun hazım problemi de zaten olmaz. O ben biraz da kendilerine bakmalarını öneririm.
ZEMİN MESELESİ
Sayın Ertürk röportajında bize atfen “Bulundukları zeminin altlarından kaydığının farkındalar” diyor. Çeşitli nedenlerle bahane ettiğimizi söylediği Elazığ toplantısına gönderme yapıyor. Önce lafı dolandırmadan hemen söyleyeyim ki, aslında TOF yönetimi Elazığ’da aradığı zemini bulamadı.
TOFED’in GYK ve Başkanlık Divanı üyelerinden hiç biri hassasiyetle bu toplantı dışında tutulmaya çalışılmasına rağmen, hem Elazığ’da, hem de Gaziantep’te yapılan toplantılara federasyonumuz damgasını vurdu. Öylesine yaygın olarak örgütlenmiş bir federasyonuz ki, bizden birkaç dernek koparma amacıyla yaptıkları girişimler, bölge başkanlarımızın, dernek başkanlarımızın bu sektörün ayrılmaz birer parçası ve önemli aktörleri olması sonucunda başarısız kaldı. Hazırlanan sonuç bildirgesinde de TOFED çatısı altında birleşilmesi kararı çıktı. TOFED’in üzerinde bulunduğu zeminin sağlamlığı böylece netleşmiş .
SİVİL İNİSİYATİF
“Fazla mütevazı olma, sonra gerçek sanırlar” diye özlü bir söz vardır. Bu nedenle sivil toplum kuruluşlarındaki çalışmalarım ve tecrübem hakkında Sayın Ertürk’ün izniyle fazla mütevazı olamayacağım. Hem 12 Eylül öncesinde ve hem de 12 Eylül sonrasında çalıştığım, içinde bulunduğum sivil inisiyatiflerin sayısı ve özellikleri dikkate alındığında, buna TOFED’in örgütlenme ağı da dahil edildiğinde Sayın Ertürk’e konuyla ilgili brifing verebilecek düzeyde ğum ortaya çıkar.
Bu gerçeklerden hareketle, TOFED sadece bir sivil toplum kuruluşu değil, aynı da bir meslek kuruluşudur. Yani mesleki sivil toplum örgütü olan TOFED, bu özellikleriyle kamuoyu yaratmak, sektör mensuplarının haklarını korumak, sorunlarına yanıt bulmakla görevlidir. Ama asla unutulmaması gerekir ki, TOFED, tıpkı TOF gibi dernekler yasası esaslarına göre kurulmuştur. Tabi, terazinin TOFED tarafı, TOF’un havaya fırlamasına neden olacak kadar ağır basmaktadır.
Dernekler yasasına göre faaliyet gösteren kuruluşların ise yaptırım güçleri kamuoyu oluşturmakla sınırlıdır. Dolayısıyla TOBB bünyesinde ayrı bir oda halinde örgütlenmek, TOBB Başkanı Sayın Hisarcıklıoğlu ile yapılan görüşmenin ardından Otobüsçüler Sektör Meclisini oluşturmak çok farklıdır. Söz konusu sektör meclisin mesleğe giriş ve çıkışlarda yetkilendirilmesi mümkündür. Yani, TOFED kamuoyu oluşturmak, sorunlara yanıt aramak konusunda işlevine devam ederken, yine otobüsçülerden oluşan Meclis ise yaptırım gücüyle federasyonumuzun çalışmalarına güç katar.
BELGE ESASINA GÖRE ÖRGÜTLENME
Konu hazır örgütlenmeden açılmışken, TOF’un ve Sayın Ertürk’ün de görüşü olan bir diğer konuya değineyim. Şöyle diyorlar: “TOFED üyesi il dernekleri, hem otobüs işletmecilerinin, hem yazıhanecilerin ve hem de bireysel otobüsçülerin içinde yer aldığı derneklerdir. İyi bir federasyon, D1, D2, B1, B2, F1, F2…. Gibi belgeler esas alınarak kurulmuş dernekleri bir sistematik içerisinde çatısı altında toplar!” Hadi canım sen de! O neden TOFED’ten istifalar bekleniyor kodularını yayarak, Doğu ve Güneydoğulu otobüsçüleri inanmadığınız bir konuda bir araya getirerek, üyemiz il derneklerini bünyenize katma çalışması içine girdiniz?
TOFED’in bünyesinde sadece il dernekleri yok. Belge esasına göre kurulan dernekler de var. Ama Türkiye gerçeklerinin de iyi görülmesi lazım. Ankara’da merkezi bulunan tek bir firma yokken bu ilde D belgeli bir örgütlenme talebi, ülke gerçeğine uygun mudur?
Sonuçta, biz tüm konuşulanlara rağmen, engellemelere rağmen yolumuzda yürüyoruz. Sektörün geleceğinin aydınlık olması, mevcut sorunlarının çözülmesi için gerekli çalışmaları yapıyoruz. İşte bu nedenledir ki, sağlıklı bir şekilde büyüyüp güçleniyoruz.
İlgin: TOFED’in zemini sağlam
Ulaşım Gazetesi.