Güncel Haber
Giriş Tarihi : 13-11-2014 17:34   Güncelleme : 13-11-2014 17:34

İlk tüketiciler kanunu ne zaman çıktı?

Tüketicilerle ilgili olarak 1985 yılında Birleşmiş Milletlerde en son halini alan yasalar ilk olarak 1800’lü yıllarda ABD’de başladığı, 1972’li yıllarda da İngiltere’de tüketiciyi yönelik ilk yasal düzenlemeler yapıldığı kabul edilir.

İlk tüketiciler kanunu ne zaman çıktı?

Tüketicilerle ilgili olarak 1985 yılında Birleşmiş Milletlerde en son halini alan yasalar ilk olarak 1800’lü yıllarda ABD’de başladığı, 1972’li yıllarda da İngiltere’de tüketiciyi yönelik ilk yasal düzenlemeler yapıldığı kabul edilir.

Evet, 1985 yılında Tüketici hakları kanunu Birleşmiş Milletlerde son şeklini almıştır ama tarihi belgeler bize gösteriyor ki Dünya’nın ilk tüketiciler kanunu Osmanlı’da 1502-1507 yılları arasında, Mevlânâ Yaraluca Muhyiddin tarafından hazırlanmıştır. Üç adet kanunnameden oluşan, her biri 100 madde olan Bursa, İstanbul ve Edirne İhtisâb Kanunnâmeleri arasındaki tüketici yasalarından birkaç maddesini yazıyorum.

45. Ve mahkeme kararıyla yiyecek ve içecek ve giyecek ve hubûbât ki; çarşıda ve pazarda vardır, gözedilüb her meslek sahibi teftiş oluna. Eğer terâzûda ve kilede ve arşunda eksük bulunursa, muhtesib (belediye başkanı) haklarından gele.
21. Ekmekçiler, standart olarak alınan ekmeği narh üzere pâk işleyeler, eksik ve çiğ olmaya. Ekmek içinde kara bulunursa ve çiğ olursa, tabanına let uralar; eksük olursa tahta külâh uralar veyahud para cezası alalar. Ve her ekmekçinin elinde iki aylık, en az bir aylık un buluna. Tâ ki, aniden bazara un gelmeyüb Müslümanlara darlık göstermeyeler. Eğer muhâlefet edecek olurlarsa, cezalandırıla.
40. Ve sirke ve yoğurda su koymayalar. Su katılmış olub bulunursa, teşhir edeler veyahud tahta külâh uralar, gezdireler.
66. Ve dahi hekîmlere ve attârlara ve cerrâhlara, muhtesib (belediye başkanı)in hükmi vardır; görse ve gözetse gerekdir.
196. Değirmenciler gözlene; değirmende tavuk beslemeyeler ki, halkın ununa ve buğdayına zarar etmeye. Ve âdetlerinden artuk almayalar ve iri öğütmeyeler ve kesmüklü buğdayı değiştirmeyeler ve illâ muhkem ve müntehî hakkından geleler.
70. Ve her san‘atı aydan aya kadı ile teftiş ede ve dahi göre ve gözede. Her kangısı kim ta‘yin olunan narhdan eksük sata, muhtesib (belediye başkanı) hakkından gelüb teşhîr ede.

Ecdadımızın tarihine baktığımızda biliriz ki bilinen ve bilinmeyen çok şey vardır. Asıl sorun bilinenlerin hepsinin neden bizlere öğretilmediğidir? Veya yanlış öğretildiğidir? Neden basmakalıp bilgiler öğretilip, ilkleri bizlere anlatmazlar? Örnek olarak size ilk deniz altı örneğini Osmanlılar yapmış desem, tepkiniz ne olurdu?
“Yok, artık, daha neler!”

Evet, bunu tahmin etmiştim. Tarih kitaplarında yıllardır bize öğretilen bilgiler belli başlı yüzeysel bilgilerden öte gitmez. Kaldı ki bence bu kasıtlı olarak böyle yapıldı. Peki, kimler tarafından ve ne amaçla? Bunu inşallah bir sonraki yazımda dilim döndüğünde, bilgim yettiğince anlatmaya çalışacağım. O a kadar sizde yukarıda anlattıklarımı teyit edebilirsiniz.

Ayça Mutlucan
STDM Aktivisti