Mercedes-Benz, 125’inci yılında Türkiye’den 42 basın mensubunu özel tur düzenleyerek Almanya’nın Stuttgart şehrinde ağırladı. Otomobilin Tarihine Yolculuk adı altında gerçekleşen 3 günlük programda Mercedes-Benz Müzesi ziyaret edilerek tarihten bugüne şirket ve otomobiller hakkında bilgi verildi. Gottlieb Daimler ile ilgili aktarılan en önemli bilgi ise amacının motor geliştirmek ğu ve motor geliştirirken de otomobilin şekillendiği, bugün ise Daimler’in dünyanın en iyi motorunu ürettiği .
Bir birleriyle hayatta hiç karşılaşmayan ama daha sonra şirketleri birleşerek bugünkü halini alan Karl Benz’in 1886 yılında 3 tekerlekli araç icat etmesi, yine aynı tarihte Gottlieb Daimler’in de ilk 4 tekerlekli aracı geliştirmesi otomobilin doğuşu olarak kabul ediliyor. Günümüzde Mercedes-Benz olarak dünyanın birçok yerinde faaliyetlerine devan eden şirket, otomobilden hafif ticariye, kamyondan çekiciye, askeri araçlardan traktöre hatta bisiklete kadar insan oğlunun tüm ihtiyaçlarına cevap verecek araçların üretimini yapıyor!..
MÜZEDE TARİHE YOLCULUK
Stuttgart Havalimanı’ndan sonra ilk durağımız Mercedes-Benz Müzesi . Müzede bizi karşılayan yetkili, kısa bir sunum yaptıktan sonra Ceyms Bond Asansörü diye tabir ettiği asansör ile 3 grup halinde müzenin en üst katına çıkarttı. Asansörden indiğimizde ilk karşılaştığımız, Stuttgart’a ismini veren ve bir dönemin en önemli ulaşım araçlarından at ile karşılaştık. (Stuttgart = Güzel Atlar Ülkesi…)
Yıl 1886...
Karl Benz, üzerinde uzun dır çalıştığı 1 HP (bir beygir) gücündeki motorunu 3 tekerlekli aracına monte eder ve patent başvurusu yapar…
3 tekerlekli motorlu araç, dönemin at arabalarından esinlenerek yapılmış…
Karl Benz’in ilk yaptığı 3 tekerlekli araç, bir müddet çalışır… Her ne kadar motoru geliştirmeye çalışsa da istediği sonucu alamaz ve çevresindekiler kendisine uçuk-kaçık adam gözüyle bakmaya başlar… Karl Benz, aracın motorunu söker ve atölyesinde 15 yıl boyunca elektrik üretiminde kullanır…
Dönemin kralı, Benz’i atölyesinde ziyarete gelir… Ayrılırken de yaptığı 3 tekerlekli aracı Alman Müzesi’ne bağışlayıp-bağışlamayacağını sorar… Benz ise, “Aracı müzeye bağışlamak istiyorum ama bir şartla, ben vefat ettikten sonra” der… Bugün Benz’in orjinal 3 tekerlekli aracı Alman Müzesi’nde bulunurken, Mercedes-Benz Müzesi’nde ise taklit aracı sergilenmektedir…
Yine yıl 1886…
Gottlieb Daimler de ilk 4 tekerlekli motorlu aracı geliştirir… Bir birlerinden bağımsız olarak çalışan bu iki insan, yaşamları boyunca da hiç karşılaşmaz… Ama yaptıkları çalışmalar, bu iki kurucunun bugünkü Daimler AG temellerini oluşturur… Motorlu aracı keşfeden şirket, o tarihten beri tüm ürün gruplarında sürüş teknolojisi, konfor ve güvenlik öğelerini ön planda tutarak tasarımlarını şekillendirmiştir…
YILDIZIN DOĞUŞU!..
Gottlieb Daimler, 1 HP’lik motorunu önce satın alıp gerekli tadilat yaptırdığı at arabasına takar… Arabanın yolda atsız gittiğini gören insanlar “şeytan işi bu” deyip yoldan kaçışır!.. Karada başarılı olan Gottlieb Daimler, “Öyle bir motor geliştirmeliyiz ki; hem kara da hem denizde hem de hava da gitmeli…” der. Ve öyle de olur!.. Daha sonra kiralanan bir tekneye motor takır ve Neckar Nehri’nde su akıntısının tersine gidilerek test edilir. İnsanlar yine “Şeytan işi bu” der… Daimler, motoru bu seferde hava aracı için geliştirir ve 100 km’lik yol uçarak kat edilir… İşte müzede aktarılan bu bilgi doğrultusunda “Yıldız”ın doğuşu böyledir!.. Yani;
Kara
Hava
Deniz
İşte bugünkü Mercedes-Benz amblemi bu 3 ulaşım modunu temsil ediyor ve üretilen motorlar kara, hava ve deniz araçlarında kullanılıyor…
MÜZE 42 SAATTE GEZİLİYOR!..
Eski müzenin araçların sergilenmesinde yetersiz kalmasıyla birlikte inşa edilen ve 2006 yılında hizmete açılan Mercedes Benz Müzesi rehber eşliğinde 42 saatte lanabiliyor. Müzenin en üst katında Karl Benz’in icadı ve dünyanın ilk otomobili kabul edilen 3 tekerlekli araç ile Gottlieb Daimler’in yine 1886 yılında motor taktığı at arabası yer alıyor. Alt katlara indikçe araçların modeli, günümüze kadar otomobilde yaşanan gelişmeleri göz önüne seriliyor. Müzede en dikkat çekici figür ise otomobillerin arka fonundaki Darwin’in Evrim Terosi… Öte yandan müzede 800 adet Benz, Mercedes ve Mercedes-Benz markalarından 160 civarında araç sergileniyor.
MERCEDES’İN MARKALAŞMASI…
1900’lü yıllarda otomobil tutkunları için yarışlar düzenlenir… Bölgede tekstil tüccarlığı yapan şahısta Daimlerin ürettiği otomobil ile yarışlara katılır ve yarışı kazanır. Tüccar arabasını çok sever ve Daimlere 35 adet sipariş verir!.. Ancak sipariş verirken de bir şartı vardır: “35 adet otomobili alırım fakat bu araçlar benim kızım MERCEDES’in ismiyle üretilecek” der. Daimler, o dönem büyük bir sipariş olarak gördükleri 35 adetlik işi kaçırmak istemez ve şartı kabul edip hemen üretime başlarlar… Daha sonra insanlar sokaklarda gördükleri Mercedes ismini benimser ve onlarda “Mercedes otomobil istiyoruz” diye gidip sipariş verirler!.. Böylelikle Mercedes markası doğar ve Daimler 23 Haziran 1902 tarihinde marka adı olarak tescil ettirir.
BİRBİRLERİNİ GÖRMEDİLER AMA ŞİRKETLERİ BİRLEŞTİ
Karl Benz, 1844 – 1926 yılları arasında, Gottlieb Daimler ise 1834 – 1900 yılları arasında yaşamıştır. Karl Benz ve Gottlieb Daimler hayatta iken birbirlerini görmeyen ve tanımayan 2 mucit… Karl Benz’in ölümünün ardından her ikisinin de şirketleri ekonomik krize girer ve kurtuluş reçetesinin birleşmek ğuna karar verirler. Her iki şirkette 1926 yılında birleşerek bugünkü Daimler AG’nin temellerini atarlar. Mercedes markasıyla üretim yapılırken, birleşmenin ardından marka Mercedes-Benz şeklini alırken ve amblemi ise “Yıldız” olarak yükselir…
BİR DÖNEME DAMGA VURAN ARAÇLAR
1885 yılında yapılan dünyanın ilk motosikleti, 1892'de üretilen ilk itfaiye aracı, 1895'te imal edilen 6 kişilik ilk otobüsün bulunduğu müzede, 1898 yılında yapılan ahşap tekerlekli ilk kamyon da ilgi görüyor. Bu kamyonların o dönemlerde genellikle biracıların fıçıları taşımada kullandıkları belirtiliyor.
Yarış otomobilleri, lüks araçlar, ünlülerin kullandığı Mercedes-Benz otomobillerin bulunduğu müzede, suikasta uğramasından sonra Papa için özel üretilen zırhlı camlı Papamobil adlı araç da en çok ilgi görenler arasında yer alıyor. Tanıtımında, saatte 131 kilometre hız yapan Mercedes-Benz 230 G model, araçtan sadece 2 adet üretildiği yazıyor. Son model ile gelecek yıllarda üretilebileceği düşünülen konsept araçların zemin katta sergilendiği müzede, yıllarca verilen emekle toplanan araçlara paha biçilemiyor.
GÜVENLİK TEKNOLOJİSİNDEKİ KİLOMETRE TAŞLARI
1939 – Otomobillerde güvenlik gelişiminin başlangıcı
1959 – Dünyanın ilk güvenli şasisi
1969 – Mercedes-Benz kaza araştırmalarının başlatılması
1978 – Elektronik kontrollü, anti blokaj fren sistemi (ABS)
1980 –Hava yastığı, emniyet kemeri gergi sistemi
1995 – Elektronik Stabilite Programı (ESP)
1996 – Fren Destek Sistemi (BAS)
1998 – Distronic cruise control sistemi
1999 – Aktif Gövde Kontrol Sistemi (ABC), lastik basınç kontrol sistemi
2002 – Pre-Safe yolcu koruma sistemi
2003 – Aktif aydınlatma fonksiyonu
2005 – Distronic Plus, fren desteği sağlayan Break Assist Plus, gece görüşünü
2006 - Pre-Safe Fren, Akıllı Far Sistemi
2009 – Hız Limiti Asistanı, Şerit Takip Yardımcısı, Kör Nokta Asistanı,
2010 – Aktif Şerit Takip Yardımcısı, Aktif Kör Nokta Asistanı, LED farlar
Hüseyin Karabulut – Ulaşım Gazetesi
www.ulasimgazetesi.com