ULUSLARARASI NAKLİYECİLER DERNEĞİ (UND) 2013 YILINDA TESPİT EDİLEN SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN BU YIL HAREKETE GEÇİYOR. UND BAŞKANI ÇETİN NUHOĞLU, KÜRSEL ÇAPTA HAK ARAMAK İÇİN, 1947 YILINDA İTALYA HÜKÛMETİ TARAFINDAN OLUŞTURULAN “PATRONATİ” MODELİNİ BENİMSEDİKLERİNİ BELİRTTİ. MODEL HAYATA GEÇER İSE, OLUŞTURULACAK YAPIYLA, SEKTÖRÜN MENFAATİ İÇİN ÇEŞİTLİ ÜLKELERDE DÂVÂLAR AÇILACAK.
TÜRK PLÂKALI ARAÇLARIN PAYININ ARTMASINI İSTEYEN NUHOĞLU, “ARAÇLARIMIZIN PAYININ ARTMASINI İSTERKEN; TEŞVİK-KORUMACILIK-AYRIMCILIK BEKLEMİYORUZ. EŞİT ŞARTLAR ALTINDA BU REKABETİ SÜRDÜRMEK İSTİYORUZ. TÜRKİYE’NİN TAŞIMASINI ENGELLEMEYE ÇALIŞANLARA ŞUNU SÖYLÜYORUZ; - BU BİZİM KABUL EDEBİLECEĞİMİZ BİR MODEL DEĞİLDİR - ” DEDİ.
UND’nin 2013 değerlendirme ve 2014 eylem planı konularının yer aldığı basın toplantısı, geçen hafta yapıldı. Toplantıda UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri; Murat Baykara, Hakan Keleş, Cavit Değirmenci, Şerafettin Aras, Ali Çiçekli ve İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener yer aldı.
PATRONATİ MODELİ
Nuhoğlu, 2014 yılında geçiş belgeleri, sürücü vizeleri gibi konularla birlikte Türk vatandaşlarının haklarının uluslararası hukuk çerçevesinde koruyacak bir yapılanmaya hayata geçireceklerini belirterek, İtalyan hükûmetinin 1947 yılında oluşturduğu “Patronati” sistemi gibi bir model ile yürüyeceklerini söyledi. “Türk Patronati Oluşumu” adı verilen bu model, kamu ve özel sektör olarak, iki farklı kanaldan yapılanacak ve yurtdışındaki tüm girişimlerin tek merkezden plânlanmasını sağlayacak. Sistemin oluşturacağı fon ile, çok hızlı ve somut kazanımların önünü açılacak. Sistem içerisinde oluşturulan grup tüm bu ülkelerle birebir verecek. Çetin Nuhoğlu, “Belki 20 ülkede 20 dâvâ açılacak. Bu konuda lobi çalışmaları yapılacak. Var gücümüzle bu mücadeleyi vereceğiz. Bu yapı içerisinde YASED, TOBB, MÜSİAD, TÜSİAD, Bakanlıklar, Sanayi odaları gibi geniş bir model oluşturacağız” diye konuştu.
AMAÇ KALICI ÇÖZÜM
PATRONATİ NEDİR?
1947 yılında İtalyan hükûmeti tarafından yetki verilen sivil toplum örgütlerince oluşturulan ve kâr amacı gütmeyen bir kurum olarak oluşturuldu. Patronati, en az iki dil bilen 135 yönetici ve uzman, 275 doktor, 428 avukat ve 425 gönüllü çalışanı ile yurtdışında kurduğu network üzerinden 35 ülkede İtalyan vatandaşına mevcut ve geçerli haklarını öğrenme, koruma ve kullanma konularında destek sağlıyor.
YENİ NETWORK AĞI
Bugün içinde ğumuz konjonktür ve küresel ekonomide ülkemizin yeri (Türkiye’nin bir yük merkezi olması) düşünüldüğünde, önümüzde ciddi fırsatlar ve aynı da riskler söz konusu. Bu konuların bugünden itibaren azami ciddiyetle ele alınması ve çok acil olarak, kalıcı çözümlerin uygulamaya konması, sektörün geleceği için hayati önem taşıyor. UND olarak, bu amaçla, 2014 yılında İtalyan vatandaşlarının küresel düzeyde haklarının korunduğu “Patronati” modeli üzerinden yeni bir network oluşturuyoruz.”
“YOL HARİTAMIZ VAR”
Lojistik Master Planı, İntermodal taşımacılığın geliştirilmesi ile Sınır ve Gümrük geçişlerinde uzun sürelerin azaltılmasının ğunu belirten UND Başkanı Nuhoğlu, Dünya Bankası Lojistik Endeksi’nin KPI’larını aldıklarını bunların alt kırılımlarıyla birlikte hedefleri belirlediklerini anlatan Nuhoğlu, “Artık elimizde takip edebileceğimiz ve kıyaslama yapabileceğimiz yol haritası var. Bu bilgiler mevcut hareket ve eylemlerimize ayna tutacak. Neyi daha iyi yapabiliriz veya rakiplerimiz bizden neyi daha iyi yaptı gibi bilgileri takip etmiş olacağız” .
2014’TEN UMUTLU
Nuhoğlu, 10. Kalkınma Planı’nda lojistiğin tarihinde ilk kez ana tema olarak ortaya çıktığının belirterek, “Kamu strateji ve planlamasında lojistik en önemli parça olarak ortaya çıktı. Kalkınma Bakanlığı Lojistik Performans Endeksi’ni temel aldığını belirtti” diye konuştu. 2013 yılının sektör için yoğun geçtiğini ve geçen yılın krizin etkilerinin kaybğu bir yıl olarak ümit verici bir sene ğunu anlattı. Batıya yapılan taşımalarda artışın yaşanmadığını 2012 yılı ile aynı rakamlarda taşıma gerçekleştirildiğini söyleyen Nuhoğlu, 2014 yılında batı taşımalarının artacağını söyledi.
YABANCI YÜKSELİŞİ SÜRÜYOR
Türkiye’den yerli ve yabancı araçlarla 88 farklı ülkeye 1 milyon 542 bin adet ihracat taşıması yapıldığını, ithal taşıma sefer sayısının ise 601 bin ğunun bilgisini veren Nuhoğlu, geçtiğimiz yıl tüm sınır kapılarından Türk plakalı araçların tüm kapılardan gerçekleştirdiği ihraç taşıma sayısında yüzde 6 artış yaşanırken batıya açılan kapılarda ihraç taşıma sayımızda yüzde 3 azalma görüldüğünü aktardı. Yabancı payının batı kapılarında artamaya devam ettiğini ifade eden Nuhoğlu, ancak son 4-5 aydır bu artışın hızının kesildiğini 2014 yılında bu oranı Türkiye lehine döndüreceklerini belirtti.
AZERBAYCAN, ALMANYA’YI GEÇTİ
Ülkeler bazında da değerlendirmelerde Nuhoğlu, şöyle konuştu: “Irak en fazla taşıma yapılan ülke. Azerbaycan Nahcivan’ın ikinci sıraya yükseldi. Almanya’yı 500 seferle geride bıraktı. Gürcistan taşımalarında ise önemli bir düşüş yaşadık. Bizi en fazla mutlu eden ülke İtalya . İtalya’ya 2012’de 40 bin sefer gerçekleştirmiştik. Geçtiğimiz yıl bu 44 bin sefere çıktı. Suriye’deki toparlanma da kça sevindirici. 50 bin sefer yapıldı. Bu ülkeye kriz öncesi 100 bin sefer yapıyorduk.”
TURİZMDEN SONRA LOJİSTİK
Güçlü lojistiğin firmaların performansının belirlemedeki önemine de değinen Nuhoğlu, mal ihraç ederken hizmet ithal etmenin Türkiye’nin performansını düşüreceğini belirterek şunları söyledi: “2023 yılında belirlenmiş bir hizmet ihracatı hedefimiz var. Bugün 8 milyar olan hizmet ihracatını 40 milyara çıkarma hedefi koyduk. Turizmden sonra lojistik sektörü en fazla döviz getiren sektördür. Lojistik firmalarının güçlendirilmesi hem malların hem de hizmet ihracatının temel amacı olmalıdır.”
TAŞIMACILIK ENGELLENEMEZ
Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) Bali’de gerçekleşen ve gelir dağılımın sağlanması için taşımacılık engellenemeyeceği yönündeki karara atıfta bulunan Nuhoğlu, “DTÖ anlaşması, küresel ticaretteki idari engellerin azaltılacağı, sınırlardaki gecikmelerin azaltılacağı ve dünyanın en geri kalmış ülkelerinin ekonomik kalkınmasının destekleneceği bir yapı getiriyor. Bali’de mutabık kalınan bu “Paket” ile tüm dünyada gümrük işlemlerinin hızlandırılması, ticaretin daha hızlı-kolay ve ucuz hale getirilmesi; daha fazla şefafflık ve netlik sağlanması, bürokrasi ve rüşvetin önlenmesi ve teknolojideki gelişmelerin gümrüklerde daha etkin kullanılmasını amaçlayan bir dizi tedbir gelecek yıllarda uluslararası taşımacılık ve lojistik sektörü için yeni açılımlar sağlayacak. Türkiye olarak, sektörümüz adına bu yeni Anlaşmada “Transit Serbestisi” kuralının eskisinden daha net ve haksız ayrımcılıkları ve kısıtlamaları daha etkin şekilde önleyebilecek bir hale getirilmesi için çeşitli öneriler de sunduk. Sonuçta ortaya çıkan uzlaşı metninde ülkemizdeki nakliyeciler için önemli iyileşmeler var. Yeni ticaret anlaşmasının ülkemiz lehine bir değişim sağlaması için bizler de her ğu gibi küresel ve uluslararası örgütler nezdindeki girişimlerimizi sürdüreceğiz” diye konuştu. DTÖ üyesi hiçbir ülkenin kendi ülkesi üzerinden geçerek başka ülkeye yapılan taşımayı engelleyemeyeceğini söyledi.
-TRANSİT- ONUR MESELESİ
DTÖ’nün serbest dolaşımla ilgili kararının Temmuz 2014’te imzalanacağına vurgu yapan Nuhoğlu bundan sonra KUKK ve KEK toplantılarında transit geçiş konusunu konuşmayacaklarını söyledi. Nuhoğlu şunları söyledi: “Yaklaşımımız transit konusu iki ülkenin birbiriyle oturup konuşacağı ve tartışacağı, birbirine hak verip alacağı bir taşıma modu değil. Transit geçişi insan hakkı gibidir. Transit geçiş adalet kavramı gibidir. Hiçbir ülke ile transit konusunu konuşmayı şiddetle ret ediyoruz ve bu konuyu konuşmak isteyen hiçbir ülke ile konuşmayacağız. Biz bu konuyu ülkemiz adına onur meselesi yaptığımızı belirtmek isterim.”
UBAK ZARAR VERİYOR
UBAK Belgesi’nin şu anki haliyle Türkiye’ye büyük zarar verdiğini de savunan Nuhoğlu “Yıllarca UBAK belgesinin en büyük savunucusu k. Olmazsa olmaz olarak değerlendirdik. Çok büyük bir yanılgı içerisindeymişiz. UBAK, en Türkiye aleyhine çalışan, 8 bin taşımamızı elimizden alan bir model haline gelmiş. Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir yaklaşım olabilir mi? Ben bu belge ile Avrupa-Asya arasında mal taşımam gerekirken, ben bunu Bulgaristan’ı, Romanya’yı, Macaristan’ı geçmek için kullanıyorum. Hani insan hakkıydı, transit geçiş. Biz UBAK belgelerinin bu şekilde asla kabul etmiyoruz. 1 Ocak 2015 itibarıyla hiçbir UBAK belgesi ile Türkiye’ye giremeyecektir. UBAK belgesi bu haliyle Türk taşımacılığına büyük darbe vuruyor. Şu anki UBAK belgesi sistemi yüzünden transit geçiş hakkımız gasp ediliyor ve 5 milyar euro zarardayız. 2014 yılı UBAK’ta transitin de yeniden sorgulanacağı en önemli tespit olarak görüyoruz” .
