Güncel Haber
Giriş Tarihi : 13-07-2015 02:02   Güncelleme : 13-07-2015 02:02

Almanya'ya vizesiz gidilecek

1930 yılında imzalanan ve halen yürürlükte olan Türk-Alman Ticaret Anlaşması'na göre, vergi borcu olmayan tüccarlar, vizesiz Almanya'ya gidebilir.

Almanya'ya vizesiz gidilecek

Birinci Dünya Savaşı sonrası kendisine uygulanan ağır yaptırımlarla ekonomisi yıpranan Almanya, bazı ülkelerle yaptığı özel sözleşmelerle yaptırımların etkisini hafifletmeye çalıştı. Bu sözleşmelerden birisi de Türkiye ile yapıldı.


TÜCCARLARA KOLAYLIK

1927'de Alman Parlamentosu tarafından tartışılmaya başlanan ve 20 Mayıs 1930'da imzalanan Türk-Alman Ticaret Anlaşması, her iki ülkenin tüccarına çeşitli kolaylıklar sağlıyor. Türkiye'nin, Avrupa Birliği süreci sonrası hiç kullanmadığı, hatta unuttuğu anlaşmayı Stuttgart Barosu üyesi ve Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rolf Gutmann, internette başka bir konu hakkında arama yaparken 'şans eseri' buldu.


VİZESİZ GİDİŞ

Bu anlaşmaya göre vergi borcu olmayan tüccarlar, düzenlenen yeterlilik belgesi ile serbestçe diğer ülkeye giderek ürünlerini tanıtma, ticari sözleşmeler yapma hakkına sahip. Anlaşma, günümüzdeki uzun vize işlemlerinin yerine geçebilir.


ANLAŞMA NASIL İMZALANDI

Bu anlaşmanın iki ülke ticareti için kça önemli ğunu anlatan Prof. Dr. Rolf Gutmann, şunları söyledi: “Yaşlı bir Alman İmparatorluğu ile genç bir Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanmış bir anlaşma bu. Sözleşmenin ortaya çıkış noktası çok basit. Türkiye Lozan Anlaşması'na çok sıkı bağlı ve aykırı bir davranış yapmak istemiyor. O tarihlerde Almanya korkunç bir uluslararası izolasyon içerisinde ve bunu bir şekilde aşmak istiyor. Türkiye ile Almanya arasında imzalanmış Türk-Alman Ticaret Anlaşması var ve bu anlaşmanın 8'inci maddesi kça açık. 8'inci madde tüccarlara diğer bir ülkenin toprakları üzerinde ona serbestçe seyahat etme, sözleşmeler yapabilme hakkını tanıyor. Hem mal satın almak hem de mal satmak için olanak sağlıyor bu sözleşme. Kendi içeriği bakımından bu sözleşme bağlayıcı bir sözleşme. Çok açık ifade edilmiş bir anlaşma. Hatta üzerinde hareket noktası bile yok. Bu anlaşmaya uygun olarak bir de yeterlilik belgesi düzenlenecek. Bunu, Türkiye'ye gelmek istiyorsa Almanlar, Almanya'ya gelmek istiyorsa Türkler düzenleyecek. Bu formlar drulup ibraz edilecek. Bu, Türkiye tarafından Türk ticaret odaları tarafından verilebilecek.”


NASIL UYGULANIYOR?

Günümüz Türkçesinde anlaşmayı sadeleştiren Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Murat Uğur Aksoy, şunları söyledi: “8'inci madde şu; Akit taraflarından, yani sözleşme taraflarından biri kendi memleketlerinde yetkili makamlar tarafından verilen bir yetki belgesi ibraz eder. Orada ticaret veya sanatlarını yapmayı mezun bulunduklarını ve yasalar ile belli resimleri ve vergileri öklerini ispat edecek olan tacirler, fabrikacılar ve diğer sanat erbabı, gerek bizzat, gerek kendi hizmetlerinde bulunan seyyar tüccar vasıtaları ile diğer taraf ülkesindeki tüccarlar, müstahsiller nezdinde veya umumi satış mahallerinde alım satıma malik olacaklardır.


NUMUNE GÖTÜRÜLEBİLECEK

Bunlar sundukları numunelere ilişkin malların, kendi ticaret ve sanatlarında kullanılan tacirlerden ve diğer kişilerden de alabileceklerdir. Keza aynı şekilde yanlarında numuneler, modeller nakledebilecekler ve bunları kendi üzerlerine kaydettirebileceklerdir. Bu konuda yaptıkları işlemler için hiçbir özel resim, aidat, gümrük ödenmeyecektir ve bu malları daha sonra beraberinde götürebilir. Böylelikle ithal edilmiş olan mal bütün tümüyle beraber model adledilir, numune adledilir beraberinde geldiği sürece. Yetki belgesi D ekinde gösterilen numuneye uygun ğu şekilde tanzim olacaktır. Burada menşei şahadetnamesi var. Yanınızda ne getiriyorsanız kaydettireceksiniz diyor. Kendi yetki belgelerinde yazılı tacirler dışındakilerin işlem yapma yetkisi yoktur.”


ANLAŞMA KONTROL EDİLDİ HALA GEÇERLİ

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra oturmuşlar hangi sözleşmeler geçerli diye gözden geçirmişler. 1952'de karar vermişler ki bu anlaşma geçerli ve bugün de geçerli. Avrupa Birliği'nden önce yapılmış anlaşmalar hakkında şunları söylemem lazım. Tıpkı Türk-Alman Karşılıklı Yerleşim Anlaşması gibi önceliğe sahip. Veyahut Almanya-Avrupa Sosyal Yardım Anlaşması gibi aynı statüde. veya Avrupa Yerleşim Anlaşması gibi... Bu anlaşmalar korunan ve geçerliliği olan anlaşmalardır. Bugün AB üyesi devletler daha evvel imzalanmış olan bu anlaşmalara saygı göstermek ve uygulamak zorundadırlar. Hepsi için de bağlıdır. Avrupa'nın temeli, sözleşmeye sadakattir.”