Yaşanan otobüs yanmaları, otobüs sahiplerini de yolcuları da; fiziken, malen ve manen yakmakta, yok etmektedir. Üretimden, yönlendirmeye, yani otobüs üreticisinden-Sanayi ve Ticaret Bakanlığı şahsında devlete kadar, tekli ve çoklu hatalar zinciri sürdürülmektedir. Bu yazının amacı, bu hataları yok etme çabalarına katkıda bulunmaktır.
Üreticilerin hassasiyeti?
4-5 yıl öncesiydi. Karslı bir firmamızın, Erzincan’dan –Refahiye’ye 30 km kala soldan 15-20 m aşağıdaki tarlaya uçtuğu ve 7 kişinin öldüğü bir olay yeri incelemesi için gittiğimde, tepelerden birinde ve 3. şeritte, yanmış olarak bırakılmış bir otobüsü dehşetle görmüş ve Refahiye Kaymakamına da bildirerek, yerinden kaldırılıp, tehlikeye son verilmesine katkılarımızı yazmıştım, bir makalemde.
İnternet gazetelerimizden birinde de yer alan bu haberin kaldırılması için; üreticilerimizin yetkililerinden biri bu gazeteyi arayıp çıkışmıştı ve reklâm ambargosuyla aba altından tehdit etmişti. Gazete de haberi kaldırmamıştı. Ama ortaya çıkan şuydu: Üreticilerimizden bazıları, çok hassas(!) idiler. Biz, marka belirtmediğimiz halde, ne idi bu hassasiyet?!
Sanayiciye saygı?
Elbette, benim şahsen çok vardır. Bir iş kurmak, yürütmek, büyütmek, uluslararasılaştırmak, dünyada en büyükler derecelerine girmek çok önemlidir. Takdire değerdir; hele istihdam, vergi, direkt ve dolaylı katma değerler yaratmak da eklenince…
Tüketiciye, yolcuya saygı?
Saygıyı, takdiri alan üreticinin tüketiciye, yolcuya saygısı olmamalı mı? Tıpkı sanatçıların, dinleyici/müşterilerine dediği gibi bir durum: “Beni sizler yarattınız!” Evet, üreticileri de, müşterileri yaratmışlardır.
Güvenli ürün şartı?
Bu durumda, üreticilerin; direkt ve dolaylı müşterilerinin güvenliğine uygun üretimlerinin olması gerekmez mi? Aklı eren herkes, bu soruya “Evet!” der.
Üretim hataları?
Hem de çok var. En başta; 1- Otomatik yangın söndürücü sistemlerin olmaması, 2- Yakıt depolarının önde olması, 3- Elektrik tesisatı –su ısıtıcı arızaları. 4. Olarak da, iç döşemelerinin tümünün çok kolay tutuşan maddelerle üretimi.
Üretici, hatadan döner mi?
“Havet!” gibi bir durum olsa da, kendiliklerinden yapacaklarını ummam, dileğim bu olmasa da.
Otobüs kullanıcılarından baskı?
Evet, bu çok işe yarayacaktır. Boykot tehlikesiyle pazar kaybı, asla arzu edilmez. Bunun için de otobüsçülerin meslek örgütü (TOFED) bu konuda ısrarcı olmalıdır.
Otobüsçü, Bakanlığı da zorlamalı
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, en geç 1yıl içinde anılan kusurlardan arındırılmış otobüs üretimi zorunluluğunu koymalı ve denetlemelidir.
Olaylardan ders çıkar(ama)mak?
Görele’de yanan otobüsün verdiği alârm, iyi okunmalıdır. Bu otobüste sahte ve tehlikeli yakıt (Solvent+10 no. Yağ) kullanılmamıştı. Kontrolü kaybetmekle sürücü 1. Derecede kusurlu idiyse de; sol refüj üzerindeki beton kaideye çarpınca, ön dingil önündeki yakıt deposu patlayarak yanmaya başlarken, sağına yatmıştı ve soldakinden yanarak akan yakıt, alta düşen sağ depoyu da tutuşturup, patlatarak, yangını, yananları artırmıştı.
Para için can çıkarmak?
Osmanlı’nın 24 milyon km2 ye dağılmış topraklarındaki petrol ve diğer zenginliklerini kapmak için, 10 milyon civarındaki insanını öldürme ortaklığını kuran-yürüten emperyal ülkeler de (Çarlık Rusyası, Fransa ve İngiltere ile bunlara katılan ABD, İtalya, Yunanistan) sonuçta “para=kazanç” peşindeydiler.
Silâh ve ilâç devleri farklı mı?
“Yüzyıllardır” denilebilecek sürelerdir, kazanç için pek çok- cinayet türlerine- imzalar atabilmişlerdir. Bu konuda söylenebileceklerin sonu gelmez. Ama bu kadarıyla da bize verecekleri dersler vardır:
“KONTROLSÜZ YETKİ, EN TEHLİKELİ SİLÂHTIR!”
“BASTIRIKSIZ ÇALIYI, YEL ALIR!”
(Devamı haftaya )
Ahmet Türkoğlu
E-mail: ahmetturkoglu34@gmail.com