Tüm Lojistik Çalışanları Birliği olarak bizler büyük bir aileyiz. Sevinçleri ve hüzünleri de birlikte paylaşırız. İşte aile olmak da böyle bir şey. Kaleme aldığım bu makalemde yeni mezun arkadaşların sorunlarına değineceğiz. Bu eğilme gücümüz yettiğince sürecek.
Üniversitelerin lojistik bölümlerinden yeni mezun arkadaşlardan bu işe gönül vermiş ama iş bulamamış bir arkadaşımızın yazsını size iletmek istiyorum. Candan Okumuş'un gurubumuza göndermiş olduğu yazısında gerçekler ne kadar da güzel ifade edilmiş. Ne diyebiliriz ki? Yorumsuz kalması bence en uygun diyor ve yazıyı aynen sizlerle paylaşıyorum.
SÖZDE DESTEK!..
Ben bir lojistisyenim. Ne kadar da havalı bir meslek ismi değil mi? Kulağa çok hoş geliyor. Ne yazık ki bizlerden hoşlanmayan bir sürü kişi var!.. Biz lojistisyenler, okul hayatımız boyunca bu sektöre gelecek yıllarda yönetici olarak yetiştirildik. Kendi adıma konuşmam gerekirse, okulun ilk yılında aldığımız eğitimin yetersizliğinin farkına varıp, dış kaynaklardan eğitim aldım ve o süreçte yalnız olmadığımı gördüm. Benim gibi yüzlerce arkadaşım vardı. Hepimizin tek isteği işinde kaliteli olmak ve öğrendiği akademik bilgileri iş hayatında kullanmaktı. Bu süreçlerde hepimiz iyi kötü bir çevre edindik. Sözde herkes bizlere destek veriyor. Eee, bizler bu sektör için madem önemliyiz ve ihtiyacız neden bugün yüzlerce lojistisyen işsiz?
KOLTUK SEVDASI
Yabancı dil bilenler bile işsiz!.. Çünkü iş tecrübemiz yok!.. Bu yokluğu giderecek bir yerde yok! Şans yok, fırsat yok, işi öğretmek isteyen alaylı kişiler yok!.. Sadece komik rakamlara geç saatlere kadar çalıştırılacak bireyleriz çoğu işveren için. Hadi diyelim büyük firmalardan vazgeçip ufak /orta ölçekli bir firmada işe başladık. Eee oradaki kemik kadro genelde alaylı kişilerden oluşuyor, doğal olarak bizlerden rahatsızlık duyacaklar. Haklılar, belki bugün değil ama gelecekte mutlaka bizler ön planda olacağız!.. Ahhh şu koltuk sevdası! O koltuğa oturan kalkmak istemiyor. Kardeşim, ne koltuk ama…
USTA - ÇIRAK
Genç, dinamik, kararlı, öğrenmeye açık, kendine güveni yüksek, yetenekli, lojistiğin akademik bilgisinin büyük bir kısmana hakim, yetersizliğinin farkında olan, daha çok şey öğrenmesi gerektiğine inanan lojistisyenlere ise bu sektörde yer yok. Çünkü lojistisyen ve yukarıdaki saydığım özelliklere sahip kişiler eşittir Potansiyel Tehlike demek. Tabi ki de sektördeki tüm çalışanlara sonsuz bir saygı duyuyor ve onların bizim ustalarımız olduğunu kabul ediyoruz. Keşke onlarda bizlere saygı duyup, bizleri çırakları olarak kabul etseler..
Sektör çalışanı: Hangi bölüm mezunusun?
Lojistisyen: Lojistik /Dış Ticaret / Deniz ve Liman
Sektör çalışanı: Herkeste lojistik okuyor. Bir şey var sanki bu işte….
Lojistisyen: ımm.. şey….
SABRET
Keşke böyle diyaloglar olmasa artık!.. Bizler işsizlikten, onlarda sektörün bezginliklerinden bahsetmese. Bir daha dünyaya gelsem yine lojistiği tercih ederdim diyen bir sürü lojistisyen olduğuna inanıyorum. Sektördeki insanların bizlerden beklentilerinin aşırılığı beni hayrete düşürüyor. Müşteri portföyü , araç portföyü, bilmem kaç yıl tecrübe vs. bunlar nasıl beklentiler böyle? Sanki biz yıllarca bu sektörde çalıştıktan sonra "aaa ben bir lojistik okuyup geliyorum, şimdi reklamlar" demişiz. Olay buymuş sanki.
Buradan tüm meslektaşlarıma sesleniyorum; hiçbir zaman umudunuzu yitirmeyin arkadaşlar!.. Bambu hikayesini hatırlayın, toprağa ekildikten beş yıl sonra filiz veriyor ve hızla metrelerce yükseliyordu. Başarı ille de bugün görünmek zorunda değil. Bizlerde ne ekersek onu biçeceğiz. Okuldaki hocalarımın ve kursiyerlerdeki eğitimcilerimin dediği gibi; bizler bu sektörün geleceğiyiz. Şu an bu işin zorlu yollarında zorlanarak yürüsek bile, emeklerimizin karşılığını alacağız. Herkese çalışma hayatında başarı ve mutluluk diliyorum.
Ahmet TEKİN
Tüm Lojistik Çalışanları Birliği
E- mail: sansalahmettekin@gmail.com
Tel : 0533 690 60 27
https://www.facebook.com/groups/509359522513159