Soma’da yaşanan maden kazasında hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, geride kalan yakınlarına sabırlar diliyorum. Vatandaş olarak, devlet olarak görevlerimizi yaparsak, onların acısını azda olsa paylaşmış olacağımızı ümit ediyorum. Önce hükümetimizin görevini yapacağına da kamuoyu nezdinde de inanıyoruz.
Umumiyetle hepimiz toplum olarak, birey olarak, toplu taşıma araçlarını kullanıyoruz. Bu araçları özelliklerde büyük şehirlerde yaşayanlar daha sık kullanıyor. Yeri geriyor işe gitmek için kullanıyoruz. Yeri geliyor seyahat etmek için!.. Bu taşıma araçlarında herkesin gıcık olduğu veya olduğumuz hareketler görmüş ve yaşamışızdır.
Mesela şöyle bir örnekle başlarsak; vatandaş sırt çantasıyla koltuğa oturur, üstelik sırt çantası kirliyse bir de kokuyorsa evet değme keyfine!.. Sırt çantasıyla koridor da çarpa çarpa terbiyesizce bir şekilde yalpalar ve dururlar daha sonra sağa sola oldukları yerde dönerler!.. Tabi beyaz gömlek giymişsen o sırada yandın!..
Otogar hattında çalışan otobüslerde malum… Hepimizin çantası, valizi, çuvalı olur!.. Çoğu zaman bu bagajlar hatırı sayılır yüktür… Yani kamyonetlik yüktür!.. Birde kokanlar vardır!.. Sanki bu memlekette su-sabun kıtlığı var!.. Bir de kokulu, esanslı yemek yiyenler vardır!.. Kokar da kokarlar!..
Peki cep telefonuyla bağıra bağıra konuşanlar!.. Onlara ne dersiniz? Birde yağmur, kar, göz gözü görmüyor yüksek topuklu ayakkabı giyen bayanlar (!) ayakta durmaya mecali yok!.. Şöyle bir bakıyor “yok mu bir Müslüman” hesabı yer verse birde bizim akıllı seçicilerimiz… Bunlarda hep aynı hattı çok kullanırlar… Ya bu ne otobüs beğenmezler (!)… Ya keşke Citaro olsaydı gibi konuşurlar…
Lütfen dikkat!.. Sırt çantası ile toplu taşıma araçlarına, sırtınızda lütfen binmeyin!.. Bir de tam iniyorsunuz tak önünüzde durup bu şemsiye açanlar yok mu? Bu örnekleri, yaşananları çoğaltmak yerine azaltmak mümkün mü? Tabi ki mümkündür!..
Bir-iki örnekte geçmişte çok yaşadığımız, gördüğümüz yumurta soğan ekmek yemekti!.. Bu da çok meşhurdu… Dürüm yapılarak yenir, müthişte kokar!.. Ohhh, değme keyfine!..
Otobüs moladan çıkmıştır, gecenin bir saati… Araç bir iki üç dördüncü vites yapmadan arkadan bağırarak su isteyenler!.. Şimdi bu su isteyenler meselesinde şöyle bir konuşma gerçekleşmiştir; Adam su istiyor… Bir su daha istiyor… Bir su daha!.. Muavinin cevabı “ya amca Allah aşkına beton mu atıyorsun!..”
Bir de eskiden şehirlerarası otobüslerin koltuklarına jilet atan servet düşmanları vardı. Şimdi bu yaşananlar ve görülenler çerçevesinde ortaya çıkan kısaca mesaj: Toplum olarak kurallar ve yanlış davranış şekillerini ortaya koymaya çalıştık yolcu olarak bizler!.. Trafikte bulunan görevlilerin en temel konusu, davranışlarımızın sürücü ve kaptanların araç kullanımını güçleştirmemek adına özen ve itina göstermektir. Hoş çakalın dostça kalın.
Turgay Saraçlı
E-mail: turgaysaracli@hotmail.com