YÜKSEK YARGIDA, TRAFİK GÜVENLİĞİ EĞİTİMLERİ YOKLUĞU…
(24 Kasım Öğretmenler Günü hassasiyetiyle ve İlk Başöğretmen anısına)
Yüce Ata’ mız; -pek çok değerlere sahip gördüğü- öğretmenlerimize; “GELECEK NESİL, SİZLERİN ESERİ OLACAKTIR!” derken, boş konuşmamıştır. O, zaten hiç boş konuşma(z)dı.
Ülkülerinden, hedeflerindendi; Öğretmek, öğretmek, öğretmek!
Öğretebilmek için de, hep+hergün+her yerde yeni ve doğru şeyler öğrenmek!
Öğretmenleri ve görevlerini, bu sözleriyle;
- Hem kutsamış, yüceltmiş,
- Hem önemli ve doğru bir misyon yüklemiş,
- Hem vizyonlarını, projeksiyonlarını genişletmeyi;
Bir rehber olarak öğütlemiş,
Bir –ilk ve en önemli- öğretmen olarak örneklemiş,
Bir -en dürüst ve en doğru- idareci,
Bir TC Kurucusu,
Bu topraklarda yaşayanların ve vatanlarının bir kurtarıcısı olarak; emretmiştir.
Öğretmen çıkışlı olmamama rağmen, ben de o yüce kişinin gösterdiği yoldan yürüyenlerdenim, her ne kadar, O’nun kesip-attığı tırnak kadar olamasam da…. “Durumdan Vazife…” O da böyle yapıp-başaranlardandır. Yapamadığı tek şey vardır: Daha uzun yaşayıp; daha uzun sürede, daha kalıcı işler yapmak, sorunların hemen hepsini çözümlemek! Bu eksikliği, halen yaşamakta olduğumuz pek çok tabloda görmekteyiz.
…
Bir teşekkür!
Ben de –otobüslü faciaların- olay yerlerini incelemek işini, O’nun yaptığı gibi bir paralelde davranarak; ülkemizde ilk başlatan ve halen sürdürmekte olan tek kişiyim. Bunu da –masrafların karşılanmasında- kaynak yaratan TOFED’ e ve ilk şükranı da, kurcusu Galip Öztürk’ e borçluyum. Dönemlerinde bana ve dolayısıyla otobüsçüye, dolayısıyla ülkemiz Karayolu Trafik Güvenliğine katkıda bulunmuş/bulunan tüm TOFED Başkanlarına, yöneticilerine de ayrı ayrı teşekkür borcum vardır, buradan ödemiş olayım.
Bizlerden beklenenlerle ilgili bilgileri da yazımızın sonuna doğru duyurmuş olacağım.
…
“En önemli kuvvet”=Bilgi?
Yüce Ata’mızın değindiği, birçok “önemli husus” vardır, bazıları şunlardır:
- Eğitim,
- Laik Hukuk,
- Üretken Ekonomi,
- Kuvvetli Ordu (sayesinde de ülkenin kalıcı güvenlik/barış içinde oluşu)
Hukuk ve Eğitim Ayrılamazlığı
Hukuk, hakların çoğuludur, vazgeçilemezdir. Hukukun laikliği; erkek-dişi, yöneten-yönetilen arası eşitliği de sağlar. Tartışmaları ve haksızlıkları da önler.
Başarılı Hukuk İçin Başarılı Eğitim?
100 civarı üniversiteyle övünürken, yeterli/yetkin eğitim kadroları eksikliklerimizle, yeterince veremediğimiz Hukuk Eğitimleri, tartışma ve sorunlar sarmalı olurken, bu tarz bir hukuktan çıkabilen verimsizlikler de hepimizin boğucusu olmayı hızla sürdürmektedir.
Başlık konusunun kaynağı?
Otobüslü faciaların mahkeme safhalarına da giriftar olmak, andığımız sarmallarla bir yandan üzücü olurken, bir taraftan da, ufkumu genişletmektedir.
Mevlana ’mızın dediği gibi;
“Tek bildiğim, hiçbir şey bilmediğimdir!” noktasına ermekteyim, her geçen gün.
Bu ergilerden de şu sonuçlar çıkıyor:
“- Bak; burada şimdiye kadar hiç kimsece fark edilmemiş ve düzeltmeye gidilmemiş çarpıklıklar var.!”
“- Bak; bunları düzeltmeye katkı yapmalısın!”
“- Bak; bildiklerini yaymazsan, başkalarını da aydınlatmazsan; insan olamazsın!”
Tespitler?
- Yargımız; bilirkişilere+Adli Tıp’a mahkûm gibi.
- Bir dokun, bin ah işit gibi durumlar var.
Durum kavranınca; dudak ısırtan, -vaayy bee- dedirten, küçük dilleri yutturan manzaralar…
Nasıl olmasın?
Dünya karşısında, -trafik hukukumuz da- hamuda kaldırılmış ve o vaziyette tutulmasında ısrar ediliyor adeta. Yani tam bir akıl tutulması!
Yargı mensuplarımızda trafik?
Hepimiz gibi, bu değerli ve önemli kişilerimiz de;
- Önce Trafik Eğitimzedesidirler,
- Sonra Trafikzede olurlar,
- Daha sonra Trafik Hukukzedesi olurlar/ederler.
Yani onlar, kötü kararlara itilebilmektedirler, bizler de kararzedeleri olmaya…
Bilirkişiler?
Çok bilirkişiler gördük,
Bilmez idiler,
Bilirkişilere muhtaç idiler,
Kimileri de etiksiz idiler…
(…)
Ve yargımız da bunlara teslim edilmiştir.
Somut olaylar (hepsi de otobüslü olaylardır.)
1) 7 ölümlü Tortum,
2) 10 ölümlü Yıldızeli,
3) 21 ölümlü Pınarbaşı,
4) 3 ölümlü Bayburt,
5) 36 ölümlü Lice (LPG faciası, 69 yanıklıdan ölen 36 kişi, yanan 2 otobüs ve 1 özel oto)
(Bu örnekleri daha da çok artırabilirim.)
Yukarıda da yazdığım gibi;
- Adli Tıp olsun,
- Bilirkişi(!)ler olsun,
Ortaya öyle sarmallar atıyorlar ki;
1 delinin kuyuya attığı 1 taş ve nice 40 akıllıların, o taşları çıkarmaya çalışmaları… Artan nice masraflar, zamanlar ve ne de tam adaletler…
Farkettiğim farklar, vaadlerim ve beklenen hizmetler
Katıldığımız davaların yargı heyetleri ile aramızda geçen konuşmalardan:
- Sayın Yargıcım/Başkanım, Savcım; bir eksikliğimi fark ettim.
- Nedir?
- Hiç değilse önünüze gelen bilirkişi raporlarını irdeleyebilecek mesleki gözlüklere kavuşturulmanız için bu alanda eğitim seminerleri sunmamız için, Adalet Bakanlığımıza müracaatım gerekiyor.
- Evet. Gerçekten çok iyi olur. Buna çok ihtiyaç var.
- Ben, şu Bildiri ve Makalelerimden oluşan kitapları sunuyorum. Kabul buyurunuz lütfen.
- Çok teşekkürler. Çok naziksiniz, Çok özenmişsiniz ve çok yararlanacağımız eserlerdir bunlar…
…
Görüşmeler başladı
Yargı Mensuplarımıza Meslek/Hizmetiçi Eğitimler;
Adalet Akademisi, HSYK, Adalet Bakanlığı, Yargıtay gibi kurumlarca düzenlenebiliyor.
HSYK 2013 de 84 Eğitim Etkinliği düzenlemiş. Çocuk, Uyuşturucu, Kadına Şiddet gibi alanların yasaları hakkında fazlaca durulmuş, ancak Trafik Güvenliği, Kaza Dosyaları hakkında hiçbir şey yok.
Birlikte sevinelim
Bizden istenen program ve diğer bilgiler sonrasında, anılan çalışmaları başlatacağız ve hep birlikte de sevineceğiz inşallah. Çünki daha iyi kararlar için temeller atılacak!
Ahmet Türkoğlu
E-mail: ahmetturkoglu55@gmail.com