Aralık ayının ilk haftasında özel halk otobüs şirket yöneticileri olarak bir heyet oluşturduk ve Meclise gittik. Burada Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Çiğdem Atabek Erdoğan ile makamında görüştük. Kendilerine toplu taşımalarda 25 kalem yolcunun indirimli ve ücretsiz faydalandığını ve özürlü ve yaşlıların da eklenmesiyle esnafın bir hayli ekonomik sıkıntı yaşadığını aktardık. Ve Bakan Yardımcısı Çiğdem Atabek Erdoğan’dan destek talebinde bulunduk.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Çiğdem Atabek Erdoğan, konunun hassasiyeti gereği, bütün tarafların ortak menfaatine olacak şekilde, ücretsiz seyahatler ve 65 yaş üstü ücretsiz seyahatler ile ilgili önemli mesafe kat ettiklerini açıkladı. Özel Halk otobüsü esnafına ne gibi katkı sağlanacağı konusunda bürokratlar ile birlikte görüşmeler yapıldığının müjdesini verdi.
Konuyla ilgili geçtiğimiz aylanda da; başta Başbakanımız olmak üzere ilgili bakan ve müsteşarlarla bir araya gelindi. Kendilerine yaşadığımız sıkıntıları anlattık, ücretsiz taşımalar konusunda yardım ve desteklerini talep ettik. Sonuç olarak ücretsiz taşımacılıkla ilgili hepsinin görüşü; "bu işin özel sektöre yaptırılması doğru ama ücret vermemesi yanlış" şeklindedir!.. Fakat bunun nasıl yapılacağı hakkında kimsenin bir fikri yok!..
Bugün Türkiye genelinde yaklaşık 22 bin özel halk otobüsü var. Tüm esnaf mağdur!.. Bardaktaki damla taştı ve bu sektörden geçimini sağlayan en az 500 bin insanın
uykuları kaçtı!.. Özel halk otobüsü işletmecileri; ücretsiz taşımacılık yüzünden neredeyse bitme noktasına gelmiştir!.. Gelir ve gider dengelerinin bozuldu. Esnafın ufak bir kârı vardı onu da ücretsiz taşımalar aldı götürdü.
Bir önceki yazımda "Yeniliğe kim uymuyor" başlıklı kaleme aldığımı makalemi tekrardan hatırlatırım. İstanbul'da 2011 yılından beri elektronik kartla tüm binişlerimiz kayıt altına alındı. Tek sistemden yönetiliyoruz ayrıca havuz sistemine geçip, bireysellikten kurtulup kurumsal bir yapıya doğru adım attık. Yolcu memnuniyetsizlikleri, yavaş gittin trafiği karıştırdın, korsan çalıştın gibi şikayetler ortadan kalktı. 2012'den beri yüksek girişli basamaklı araç alınmıyor. Yüz de yüz alçak taban ve maliyeti iki kat olan araçlar aldık!.. Filomuzun %45'i bu araçlarla hizmet vermektedir. Biz taşımacılar, elimizden geleni bu zor ekonomik şartlara rağmen yapmaktayız!..
Yeniliğe ayak uymaya gelince işletmeci esnaf üzerine düşeni yaparken, devlet büyüklerimiz Avrupa ve Amerika ülkelerinde özel sektöre yapılan indirim ve sübvanseleri bilmektedirler. Bu sübvanse uygulamaları neden Türkiye şartlarına uyarlanarak esnafa verilmiyor? Eğer yeniliği tek bir taraftan istersek, olmaz!.. Bunun karşılıklı olması gerekir!..
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi artık esnafın gücü kalmadı!.. Sektör zor durumda ve esnaf her geçen gün geriye gidiyor!.. Bazı bürokratlarımız bunu bir tehdit algısı gibi görmektedir. Bu kesinlikle bir tehdit değil, sektörün durumunu ortaya koyan net görüşlerdir. Çözüm ellerinde!.. Eğer çözerlerse herkes mutlu olur!.. Sorunda tehditte kalmaz.
Serhat Akçakaya
E-mail: serhatakcakaya@hotmail.com