Bugüne kadar Türkiye'nin bir çok bölgesinde ve özellikle İstanbul'da; birçok defa sempozyum, fuar ve seminere katıldım. Konuşmacılar arasında akademisyenler, bürokratlar, siyasiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri vardı. Etkinliklerde konuşmacı olarak sahneye çıkan İBB ve İETT bürokratları; "sürdürülebilir bir toplu ulaşımın nasıl yapılacağı" yönünde görüş bildirdi!..
Düzenlenen sempozyum ve seminerlerin konu başlıkları ise şöyle:
- Ulaşım sektöründeki bilgi paylaşımının sağlanması,
- Teknolojilerin ve yeniliklerin yakından takip edilmesi,
- Toplu ulaşım kültürünün oluşturulması,
- Halkın toplu ulaşıma olan ilgisinin artırılması,
- Kent içi toplu taşıma standartlarının oluşturulması ve geliştirilmesi,
- Altyapı ve konfor koşullarının iyileştirilmesi,
- Kent içi toplu ulaşım ile ilgili yasal düzenleme ihtiyaçlarının tespit edilmesi,
- Özel otomobil kullanıcılarının toplu ulaşımı kullanmaya yönlendirilmesi.
Yukarıda maddeler halinde belirttiğim konu başlıklarını, konunun uzmanları uzun uzadıya işledi. Ben buradan bir maddeyi alıp, onun üzerinden toplu taşıma araçlarının İstanbul gibi bir mega kentte nerede olduğuna biraz değinmek istiyorum.
Asıl üzerinde durmak istediğim madde "Altyapı ve konfor koşullarının iyileştirilmesi!.."
Bu konuda; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İETT, yol bakım, fen işleri, valilikler ve ilçe belediyeleri ne kadar duyarlı? Konuyla ilgili yaptıkları çalışma nedir?
İETT tarafından seçilen bir güzergah, yol veya hat düzenlemesi yapıldığında hem oradaki yaşayan halk, hem mülk sahipleri, hem de esnaf ve o yerdeki mülki amirler bir müddet sonra parklanma olmadığından dolayı rahatsız oluyor. "Yer gösterin" deyince herkes "biz bilmeyiz" havalarında!.. Yani hat başlayınca çok iyi otobüsün parklanmasına gelince "nerde durursa dursun" zihniyeti hakim!.. Buda özel halk otobüs işletmecileri açısından kaygı verici bir durumdur.
Durakların alt yapı ve yerleri konusunda İBB tarafından hiçbir plan yapılmamakta, sadece hizmet istenmektedir!.. Bu konuda büyük yük İETT'nin sırtındadır. İETT üst yönetimi ve çalışanları ellerinden geleni yapmakta fakat kimseden hiçbir destek görememektedirler!..
Özel sektör olarak bizler şehir merkezi olmayan yerler dışındaki noktalara kısmen durak yeri oluşmaktayız. Şehir merkezlerinde ise sorumluluk belediyelerdedir. Alt yapısı ve durak yeri olmayan bir mahallede hangi şartlarda iyi hizmet beklenmektedir? Bence bu biraz hayalcilik oluyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve belde belediyeler, 5 yıllık ve uzun süreli planlar yaparken toplu taşım araçlarının yerlerini ve alt yapısını planlamak zorundadır. Bu her hat için geçerlidir. İstanbul gibi bir mega kente, sokak başlarındaki durak yeri yakışmamaktadır.
Serhat Akçakaya
E-mail: serhatakcakaya@hotmail.com