Sosyal yaşantımda çok gezen farklı işler yapan birisiyim. Kendim de taşımacı olduğumdan dolayı çoğu zaman bir çok olaya şahit oluyorum. Geçenlerde bir polis memuru arkadaşımla halk otobüsünde karşılaştım. Malumunuz, polisler kamu görevi yaptığı için toplu taşıma araçlarına ücretsiz binme hakkına sahipler. Lakin bu arkadaşımın akbil kullandığını görünce gözlerime inanamadım.
Öte yandan birçok kez 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın da ücretsiz kart yerine akbil kullanımlarına şahit olmuştum, lakin kamu görevlisinin ilk defa böyle bir eylemine şahit olunca kendimi tutamadım. Ve bu arkadaşıma; "ücretsiz binmek varken, neden akbil kullandın" diye sordum. Aldığım cevap ise beni hayli duygulandırdı.
Bakar mısınız polis memuru arkadaşımızın verdiği cevap aynen şöyleydi: "Biz yaklaşık 3 bin ila 3500 TL arası maaş alıyoruz. 900 TL maaşla geçinen bir işçi akbil basıyorsa, ben bundan vicdanen rahatsızlık duyarım. Hak-hukuk denince illaki devletin verdiği hakkı kullanmak değildir!.. Bazen de insanlar vicdanını sorgulaması lazım!.. Sonuç itibariyle bu otobüslerde halkın otobüsüdür. Dolaylı şekilde yine bunların zararını Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşı olarak bizler çekiyoruz. Dışarıdan bakıldığı zaman biz memurlar ve yaşlılar için güzel görünen bu uygulama; aslında daha da daraltılıp, ihtiyaç sahibi kişilere verilmeli!.. İhtiyaç sahibi kişilere verilirse, sosyal paylaşım daha güzel olur. Günümüzde insanlar artık bazı şeyleri daha kolay ayırt edebiliyor. Devlet bu hakkı vermiş olsa bile, hak ve hukuku en iyi anlayabilecek kişi, yine kendisidir. Sosyal devletin görevi, vatandaşının hak ve hukukunu korumak, refah seviyesini yükselmektir. Vatandaşın görevi de devletinin bekasını sağlamak ve güzel işler yaparak insanlara faydalı olmaktır. Dolayısıyla ben her zaman akbilimi basar, vicdan ile cüzdan arasında kalmam."
Evet sevgili dostlar, bir memurun yaptığı bu davranış beni gerçekten çok duygulandırdı. Türkiye'mizin nüfusu 75 milyon!.. 75 milyon vatandaşımızda aynı bu polis memuru arkadaşımız gibi düşünse, size samimiyetle söylüyorum bizim önümüzde dünyanın hiçbir süper güç devleti duramaz. Çünkü bizde aynı kategoride yer alır ve daha zengin bir Türkiye ile geleceğe emin adımlarla ilerleriz. Gerek ilimde, gerek bilimde, gerek sanayide, gerekse ağır sanayide daha güçlü oluruz. Dürüst olalım, dürüst!..
Göksal Purtuloğlu
Cep: (0533) 422 22 77
E-Mail: purtuloglu_61@hotmail.com