Malumunuz üzere genel seçimleri geride bıraktık. Sonuçların tüm ülkemiz ve sektörümüz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Özel halk otobüs işletmecilerinin her geçen gün çığ gibi büyüyen sorunları var. Hepimizin arzusu, bu sorunlara yeni dönemde çözüm bulunması. Özel halk otobüs işletmecileri olarak TBMM başta olmak üzere hükümetimizden ve büyükşehir belediyesinden talep ve beklentilerimiz var.
Gelelim isteklerimize: Özellikle iktidar partisiyle seçim sürecinde destek amaçlı 5 toplantı yaptık. Bu toplantıya yaklaşık 1500’ün üzerinde esnaf kalım gösterdi. Ayrıca yapılan toplantılarda sektör bileşenlerini de bir araya getirdik. Özel halk otobüs işletmecileri yaşadıkları sorunları bakanlarımıza, milletvekillerimize ve belediye başkanlarımıza aracısız aktardı. Yaşanılan sorunları ve çözüm yollarını ilk ağızdan dinleyen siyasilerimiz, bu konuda gerekli çalışmaları başlatacaklarının sözünü verdi. Verdi vermesine, bizde takipçisiyiz.
Kentiçi toplu taşımacılıkta her ne kadar belediyesinin çözüm ortağı olsak da adımız üstünde özel sektörüz. Ticaret yapıyoruz!.. Ticaretteki amaç kazanç değil midir? Elbette kazanmaktır. Ama şuanda özel halk otobüs işletmecileri bırakın kazanmayı, tekeri dahi zor çevirir hale geldi. 30’a yakın bedava tabir ettiğimiz taşıma kartları var. Bu kartlardan esnafı en çok mağdur eden ise 65 yaş ve üstü ücretsiz seyahat kartı. 65 yaş üstündeki vatandaşlarımızı ücretsiz taşımaya başlayalı tam 19 ay oldu!.. 19 aydır bedava taşıdığımız ve hiçbir ücret almadığımız bu yolcularımızdan ücretsizlere birim başı olarak para ödenmesinin kabul edilmesini ve bu ücretin sosyal kart olan her ilde olduğu gibi en az 1,50 TL ödenmesini istemekteyiz. Bu da özel sektör olarak en doğal hakkımız!.. Bu konuda hükümetimizin esnafı mağdur etmeyeceğini ümit ediyoruz!..
Tüm Türkiye genelinde taksi ve minibüsler yasayla tanımlanırken, özel halk otobüslerinde böyle bir şey söz konusu değil!.. Bu konuda da gerekli çalışmalar yapılmalı ve özel halk otobüsleri de kanun kapsamına girmelidir. Taksi ve minibüsler de olduğu gibi özel plakaları olmalıdır. Ne yapılmalı? Yeni bir toplu taşıma kanunu yazılmalı!.. Kanun da ulaşımın tüm bileşenlerinin rolü net bir şekilde ortaya konulmalı. Diğer bir konuda KDV… Taşınan yolcuların hepsi kayıt altında!.. Kazancın vergisi de ödeniyor bunda hem fikiriz!.. Yüzde 18 KDV ödeniyor. Lakin servis araçlarında olduğu gibi bu oran yüzde 8’e çekilmelidir. Bu konuda da hükümet temsilcilerimizden aldığımız sözler var ve bu sözlerinde biran evvel yerine getirilmesini beklemekteyiz.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinden ne bekliyoruz? Gelin hep birlikte birde ona bakalım: Büyükşehrin yaptığı birçok iyileştirmeye rağmen eksik kalan iki konu var. Ücret tarifesinin yetersizliğinden başlayalım. 2,15 TL olan tam bilet fiyatının aktarmalar, öğrenci ve mavi kartlarla ortalama fiyatı 1,30 TL’ye gelmektedir. Giderlerin aşırı yükseldiği bir dönemde öyle bir ortalama yapılmalı ki tarife 1,75 TL’den aşağı kalmamalıdır. Hakkı da budur zaten!..
Araçların parklanmasına gelince, ortadaki yasal prosedürler iyileştirilmeli ve butik garajlar oluşturulmalıdır. Bugün otobüsler mesai bitiminde cadde ve sokaklarda gelişi güzel parklanmak zorunda kalıyor!.. Oysaki bu butik garajlar oluşturulsa, ve burada da araçların temizliği ile birlikte küçük tamiratları da yapılsa, ortaya daha güzel görüntüler çıkacak. İstanbul halkına verilen hizmet kalitesinin de artacağından hiç kuşkum yok. Bu konuda da en büyük görev yine Büyükşehir Belediyesi’ne düşüyor.
İstanbul’da bu dönem beraber hareket eden ve siyasilere her türlü ulaşmayı sağlayan şirket ve esnaf odası başkan ve yöneticilere, esnaf adına teşekkürü bir borç bilirim. Amacımız daha iyi bir ulaşım ve bu konuda da elbirliği ile çalışmalarımız devam ediyor.
Serhat Akçakaya
E-mail: serhatakcakaya@hotmail.com