İstanbul gerek büyüklüğü ile gerek coğrafi konumuyla gerekse tarihiyle bir dünya kenti. Her geçen gün nüfus yoğunluğu katlanarak büyüyor. Kente dünyanın dört bir yayından turistlerde akın akın gelmekte!.. Özel halk otobüs esnafı ise hem İstanbulluya hem de turistlere yenilenen alçak tabanlı modern araçları ile hizmet vermekte. Buruya kadar her hangi bir sorun yok. Çünkü esnaf üzerine düşeni hakkıyla yerine getiriyor.
Geçmiş yıllarda araçlarda biletçiler görev yaparken, yolcularda kontrollü bir şekilde otobüslere biniyordu. Biletçilerin kalkması ve İstanbul Kart'ın kullanıma başlamasıyla birlikte otobüslerde sistemin hem güzelliğini hem de sıkıntılarını yaşamaya başladık. Sıkıntılar nelermiş şöyle bir göz atalım;
İstanbul kart il genelinde oldukça yaygın olmasına rağmen dolum noktalarının eksikliğini görmekteyim. Özellikle tek geçişlik yolcularda büyük problem. Vatandaş bu araca binmek zorunda lakin kartı boş. Cihaza okutuyor, bakiyesi olmadığı için geçiş izni verilmiyor. Hal böyle olunca ne yapılıyor? Ya içerde akbili olan birinden rica ediliyor ya da şoförün insafına kalıyor ya da araçtan inmek zorunda kalıyor. Bu hem yolcu hem de şoför için büyük sıkıntı. Birde dedik ya İstanbul dünya'nın her yerinden yoğun bir turist alıyor diye; hadi kendi insanımızla bir şekilde anlaşıyoruz, peki şoför turistlerle nasıl anlaşacak? Dil bilmiyor. Turist derdini anlatamıyor, şoför cihaza akbil basacaksın demesini söyleyemiyor!.. Hadi söyledi diyelim turistte akbil yok!.. Bu da haliyle hem İstanbul hem de Türkiye için kötü bir reklam oluyor!.. Oysa, turistler ülkeye giriş yapacağı zaman ellerine verilen kitapçıklara ve turist rehberlerine gerekli yazılım ve bilgi aktarımı olmuş olsa bir nebze olsun sorun çözülmüş olur. Tüm araçlarda yolcu bilgilendirme ekranları var. Hem bu ekranlara hem de moderin duraklardaki ekranlara zaman zaman İngilizce olarak bu konular yansıtılırsa, bununda sorunun çözümü noktasında ciddi bir faydası olacağı kanaatindeyim.
Olması gerekenler; akbil dolum noktaları en az iki durakta bir olmalı!.. Olmalı ki, olması gerekenden fazla ücretsiz kartla yolcu taşıyan özel halk otobüs işletmecileri daha fazla zarar etmesin. Bedava kartı olan biniyor ama İstanbul Kartında bakiyesi olmayıp da cebinde parası olan buradan kartını doldursun ki bir kayıpta buradan yaşamayalım.
İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci'ye de şahsım adına teşekkürü bir borç bilirim. Bir bir kaybettiğimiz sanat, iş dünyası ve devlette önemli hizmetler vermiş değerli vatandaşlarımız, İETT'nin geliştirdiği projeyle birlikte otobüs duraklarında yaşamakta ve gelecek kuşaklarımıza onları hatırlatmakta. Şeyh Edibali ne de güzel söylemiş "insanı yaşat ki, devlet yaşasın" diye... İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci de bu projeyi hayata geçirerek İstanbul'u yaşatmaya çalışıyor. Bundan dolayı kendisini kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.
Göksal Purtuloğlu
Cep: (0533) 422 22 77
E-Mail: purtuloglu_61@hotmail.com