Türkiye genelinde ulaşım ücretlerine yapılan zamlar her zaman tepki çekiyor. İstanbul’da ise bu tepkiler daha da ön planda oluyor. Yazılı ve görsel medyada daha çok yer veriliyor. Sosyal medyada ise eleştirilerin dozu iyice aşılabiliyor.
Ulaşım ücretlerine İzmir, Bursa ve Antalya gibi büyükşehirlerde zam gelmiştir. Hatta bu zam oranları İstanbul ile kıyaslandığında çok daha fazla olmuştur. Ama en çok haber İstanbul ile ilgili yapılmıştır. İstanbul’da ulaşım dışında herşey diğer büyük şehirlere oranla pahalıdır. Ekmek, su, ev kirası vb hayati ihtiyaçlar daha pahalıyken ulaşım çok daha ucuzdur ve buna rağmen tepkiler 20 ay sonra zam gelse bile olabilmektedir.
Ülkede her sene standart olarak zam yapılan maaş sistemi mevcutken, ulaşım ücretlerinde bir standart maalesef yok. Memur ve emekli maaşlarına her 6 ay sonunda zam yapılıyor üstüne de gerekirse enflasyon farkı da ekleniyor. Otobüs esnafı ise 1 Eylül 2012 tarihinden yaklaşık 22 ay (651 gün) sonra 14 Haziran 2014 tarihinde zam aldı. Şimdi gelen zam ise 31 Ocak 2016 tarihinde yani 20 ay ( 597 gün ) sonra yürürlüğe girdi.
Toplam 42 aylık sürede 2 defa zam alan bir sektör mevcut. Bu süre zarfında memurlar ve emekliler 7 defa zam ve enflasyon farkı aldı. Acaba ÖHO esnafı gibi 2 defa zam alsalar neler olurdu? Lütfen herkes bunu da göz önünde bulundursun ve ona göre eleştirilerini yapsın. Ulaşım ücretlerine de memura ve emekliye olduğu gibi 6 ayda bir veya yılda bir defa olmak üzere mutlaka zam yapılmalıdır. Bu standart hale getirilmelidir.
-Çünkü bu sektörde çalışan şoförler de ulaşım ücretlerine endeksli olarak maaş almaktadırlar.
-Çünkü akaryakıt fiyatları senelerden beri pahalıdır ve zam almaktadır.
-Çünkü akaryakıt fiyatlarına yapılan indirimler her zaman daha geç yapılmakta ve daha kısa süreli olmaktadır.
-Çünkü her sene sigorta, kasko, motorlu taşıtlar vergisi gibi gider kalemlerine zam yapılmaktadır.
-Çünkü her sene elektrik, doğal gaz, ekmek vb hayati ihtiyaçlara zam yapılmaktadır. Ulaşım sektöründe çalışanlar da bu zamlardan etkilenmektedir.
-Çünkü otobüs esnafı; artık seçim süreci var, tepki olur, seçimden sonra zam yapacağız tarzı yaklaşımlardan bıkmıştır. Seçim var diye zam yapılmayan kaç tane sektör mevcuttur. Üstelik seçim sonrası yapılsa da, 42 ayda 2 defa yapılsa da hala tepki verenler mevcuttur.
-Çünkü otobüs esnafı; asgari ücretle çalışanlardan tam ücret alınırken, asgari ücretin 2-3 katı maaş alanları bedava taşımaktan dolayı mağdur olmaktan bıkmıştır.
-Çünkü otobüs esnafı; devletin yetkili kurumları henüz 5378 sayılı engelli yasasına uygun alt yapıya sahip değilken alçak tabanlı, engelli kullanımına uygun araçlar almıştır. Alçak tabanlı otobüs alımlarıyla ciddi borçlar ödemektedir.
-Çünkü otobüs esnafının her sene amortisman giderleri artmaktadır.
-Çünkü otobüs esnafı; zammın ne zaman geleceğini ve ne kadar olacağını bilmediği için ileriye dönük planlama yapamamaktadır.
Çünküleri arttırmak daha da mümkündür… Otobüs esnafı artık her sektör gibi yeri ve zamanı geldiğinde gerekli ücret artışlarını almak istemektedir. Bu ücret artışlarının da pazarlık payı edilmesini istememekte, sadece standart hale getirilmesini beklemektedir. Yetkililerin bu konuda artık gerekli adımları atmasının vakti gelmiştir. Otobüs esnafı halk ile karşı karşıya gelmekten, hakkı olanı isterken bile eleştirilmekten kurtulmak istemekte, ileriye dönük planlamasını her sene belirli bir artış alacağını bilerek daha planlı yapmak istemektedir.
Ramazan Arıcı
İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi
E-Mail: ramazan.arici@istanbul.edu.tr