Avrupa Komisyonu tarafından her yıl yayımlanan İlerleme Raporlarında Türkiye’nin AB yolundaki müzakerelerdeki ilerlemesi irdelenmektedir. Bu bağlamda, 2015 İlerleme Raporu’nda, Türkiye’nin ulaştırma alanında orta düzeyde uyumlu olduğu belirtilmektedir.
Özellikle sivil havacılık alanında yaşanan bir takım olumlu gelişmelere dikkat çekilmektedir. Buna karşın, demiryolları sektöründe halen yeterli düzeyde hukuki ve kurumsal uyum sağlanamadığına da işaret edilmektedir. Bu bağlamda Komisyon, Türkiye’nin aşağıda belirtilen noktalara odaklanması için ülkeye çağrıda bulunmakta: Demiryolları alanında AB müktesebatı ile uyumun oluşması için daha fazla çaba harcanarak yeni kanunların yürürlüğe konması... AB ile işbirliğin iyileştirilmesi, özellikle sivil havacılık alanında Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) ile bir arada hareket edilmesi...
Kara taşımacılığı alanında, Türkiye’nin ADR (tehlikeli maddeler) ile ilgili olan mevzuatının geliştirildiğine ve mevzuatın AB müktesebatı ile uyumlu hale getirilmesine devam edildiğine işaret edilmektedir. Buna ilaveten, TIR sürücülerine, bu alandaki profesyonelliklerini pekiştirmeleri amacıyla verilen eğitimin kapasitesinin artırıldığı dile getirilmektedir.
Demiryolu taşımacılığı alanında, demiryollarının liberalleşmesini öngören kanunun AB müktesebatı ile uyumlu olmadığı ifade edilmektedir. Söz konusu kanunun rekabetçi ve şeffaf bir pazarın geliştirilmesi için gerekli şartları yerine getirmediği de ayrıca söylenmektedir. Ayrıca TCDD’nin (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları) halen kanun ile birlikte bağımsızlaştırılmadığına işaret edilmektedir. Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün de aynı şekilde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı‘ndan olan bağımsızlığından henüz yeterince faydalanamadığı ve halen hem uyum hem de emniyet otoritesi olarak çalıştığı belirtilmektedir. Söz konusu alanda daha fazla uyumun sağlanmasının önemine işaret edilmektedir.
İntermodal taşımacılığın teşvik edilmesi için gereken mevzuatın da halen geliştirilmediği dile getirilmektedir. Bu kapsamda Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü’nün daha fazla güçlendirilmesinin gerekliliği vurgulanmaktadır. Hava taşımacılığı alanında, hava taşımacılığı hizmetlerine ilişkin olarak yapılan AB yatay anlaşmasının Türkiye tarafından halen imzalanmadığına işaret edilirken, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün kapasitesindeki artışın Türk sivil havacılık sektörünün boyutu ve büyümesi ile sınırlı olmadığına dikkat çekilmektedir. Buna rağmen raporda Türkiye’nin, yabancı hava taşıtları konusunda Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) ile iyi derecede uyum sağladığına ancak hava mürettebatı ile ilgili henüz yeterli uyumun olmadığına işaret edilmektedir. Bundan başka Türkiye ile GKRY’de bulunan hava trafik kontrol merkezleri arasında irtibatın sağlanmamasının Lefkoşa uçuş bilgi bölgesindeki hava emniyetini halen ciddi şekilde etkilediğine dikkat çekilmektedir. Rapor, bu konuda ivedi şekilde operasyonel bir çözümün bulunmasının gerekliliğini dile getirmektedir.
Deniz taşımacılığı alanında, Türkiye’nin Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) tüm konvansiyonlarına taraf olmasının önem arz ettiğine dikkat çekilmektedir. Türkiye’nin halen, gemilere ilişkin prosedürler konusunda AB müktesebatı ile yeterli uyumu sağlayamadığı ifade edilmektedir. Hava taşımacılığı alanında da belirtildiği üzere, söz konusu alanda da rapor, GKRY’nin gemi ve uçaklarına yönelik kısıtlamalarını kaldırması için Türkiye’ye çağrıda bulunurken, söz konusu kısıtlamalarının kaldırılmaması halinde, bu alanda müktesebat ile daha fazla uyumun sağlanamayacağını dile getirmektedir.
Deniz Servantie
İKV Uzman Yardımcısı
E-Mail: dservantie@ikv.org.tr