Spor kulüpleri, dernekler ve de çok ortaklı şirketler 1 ila 3 yıl arasında genel kurullarını yapar ve yeni yönetim kurulunu seçer. Adaylar seçim öncesi projelerini açıklayarak seçmenin üzerinde etkili olmaya çalışır. İstanbul'da özel halk otobüsü camiası da son bir ay içerisinde 3 şirketin genel kurulunu yaptı. 4'üncüsü ise yolda. İstanbul Halk Ulaşım!..
Bu süreç zarfında hiçbir başkan adayının veya yöneticinin sosyal medya veya yazılı basında yapacakları icraatları ila alakalı elle tutulur hiçbir açıklama göremedik. (bir kaç girişiminde iki şirketin arasındaki kısır döngü nedeniyle askıda olduğu hariç) Lakin biliyoruz ki yoğun bir şekilde esnaftan vekalet almanın peşinde koşturuyorlar. Eline 20 vekalet alan ben de yönetimde olmak istiyorum işte vekaletim diye adayların kapısını çalıyor. Tabi bu durumda başkan adaylarının işine gelmiyor değil!.. Oysaki olması gereken, başkan ve yönetici adaylarının esnafın menfaati doğrultusunda çalışma yapmasıdır. Yeni yeni Projeler hazırlamasıdır. Esnafın menfaatleri doğrultusunda çalışmasıdır. Yandaşlarının eline aldığı vekaletler ile değil de, hazırladığı projeler ile esnafı ikna edip, donanımlı kişileri de kadrosuna alarak seçime girmelidir. Aksi takdirde vekaletli kazanılan seçimin yönetimi, vekaleten yönetir!.. Bu da esnafın kaybı demektir. Oysa burada kazanan da kaybediyor. Hissedarı bulunan esnaf, kazanması gerekirken, kaybediyor.
Bu kayıpların bedeli çok ağır olur!.. Yıllardır da zaten bunun bedelini esnaf ödüyor. Haksız mıyım? Bağlı bulunduğumuz kurum İETT, bir çok yeni proje ile adete uzay çağını yaşıyor!.. Gelen gideni aratmıyor!.. Her gelen yönetici İETT'de projelerin üstüne ekleyerek gidiyor!.. Halk otobüs şirketlerinde ise daha bir arpa boy yol alınamadı. Son 10 yılda Hayri Baraçlı ile bir ivme kazanan İETT, Mümin Kahveci ile devam ediyor. Düşünün zarar eden bir kurum, kâr eden bir kurum haline geldi. Basit bir örnek verecek olursak, Sayın Kahveci, yaklaşık 3 bin kişiyi başka kurumlara kaydırarak İETT'ye hem ekonomik hem de verimlilik açısından ciddi anlamda kâr elde ettirdi. Plantonları kaldırarak hat amiri sistemine geçti. Araçlar filo üzerinden takip ediliyor. Halk otobüslerinde böyle mi? Hayır!.. En basiti biletçiler kaldırıldı, işsizler ordusunda yerlerini aldılar. Halk otobüsü için biletçi neydi? Yardımcı elemandı!.. Yani buradan şoför yetişiyordu. Biletçiler kalkınca, İstanbul'da 3 bin insan bir anda işsiz kaldı. Proje geliştirilerek bu insanlara tekrar iş sağlanamaz mıydı? Elbette sağlanırdı!.. Şimdi duyar gibiyim; şirket başkan ve yöneticileri diyor ki, "biz bunları dile getirdik fakat başarılı olamadık" işte olayın özü burada gizli!.. Özel halk otobüs şirketlerinin yönetim kadrosuna ağzıyla değil, beyni ve eliyle bu sorunları çözecek insanlar gerekmektedir!..
Göksal Purtuloğlu
Cep: (0533) 422 22 77
E-Mail: purtuloglu_61@hotmail.com