Degerli okuyucular; çok büyük badirelerden geçiyoruz... Hem devletimiz hem milletimiz son bir yıldır zor günler yaşıyor. Ya ekonomimiz? Onu hiç sormayın!.. Özellikle yurdumuzda baş gösteren canlı bomba saldırıları, günlerdir hem sıcak gündemini koruyor hem de bir takım eksileri hissettiriyor...
Dış basında ise ülkemiz aleyhine turizmimiz müthiş bir karalama haberleri ile karşı karşıya!.. İç turizmimiz zaten Doğu-Güneydoğu olarak bitmiş vaziyette iken, birde karşımıza ANGAJMAN kuralları gereği uçak düşürme krizi ile maalesef karşı karşıya kaldık!.. Sınır ihlali var, gereği yapılmış ve yapılması da gerekli idi!.. Burada devlet ve millet olarak hem fikiriz... Fakat amalarımız çoğalmış, uçak krizi tüm sektörlerimizi içine alacak şekilde asıl bizi ve ülkemiz ekonomisini vurmuş teslim almıştır!..
Bu noktadan itibaren başta Rus olmakla beraber, Fransız, İngiliz, Alman ve daha birçok ülke turist sayılarımız tek rakamlı hanelere inmiş durumda!.. Keza buna mukabil Akdeniz'de ve güneyde tüm otellerimizin rezervasyonları iptal edilmiş, daha acısı satılığa çıkmıştır.
Turizm taşımacılarımızın otobüsleri boşa çıkmış vaziyette ve işsizlikten onca giderlerini karşılayamazken maalesef onlarda satılık tabelalarını asmışlar. Tabi biz hükümet ve millet olarak bunları hakketmeseydik daha iyi olurdu. Milletlerin ve bence de büyük devletlerin kaderinde bu tür sıcak savaşların yanında ekonomik savaşlar vardır!.. Amerika kalkıp dünya basınına Türkiye'de 19 il'e gitmeyin diye kendi vatandaşlarını uyarıyor!.. Yani tüm dünyayı uyarıyor, "kızım sana diyorum, gelinim sen işit" misali"...
Peki ne yapalım? Ekonomik olarak gücümüz nereye kadar dayanıyorsa, dayanacak şekilde beklemeliyiz!.. Peki ama nasıl? Turizmde bizim en büyük dinamitlerimiz hangi sektörler ve kimlerse; hükümetimizin yapmış olduğu teşvikler, krediler, borç ertelemeleri, SGK prim borçları vs bürokrasideki kolaylıklar daha da genişletilmelidir.
Özellikle turizm sektöründe otellerimize ve de turizm taşımacılığı yapan firmalarımıza ayakta kalmaları adına devletimizin bir takım kaynakları aktarılmalıdır. Çünkü en çok istihdam yaratan, Türkiye ekonomisine en çok katkıda bulunan turizm sektörüdür. Yine en büyük para ve sermayeleriyle başlanan sektörlerdir. Ülkemiz adına memnuniyet getirecek sektör, turizmdir. Peki başka çözüm var mı derseniz, EVET var!.. YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ. Başka çözüm? Daha kaybedecek vaktimiz de yok!.. Felaket tellallığı yapacak halimizde olmamalı!.. Özellikle turizm sektörü birbiriyle iyi iletişim kurmalı, tellallara fırsat vermemelidir. İçinden geçmekte olduğumuz bu sancılı süreç, farklı siyasi görüşlerinde malzemesi olmamalı!.. Farklı alanlara çekilip, kırılganlığa etkilenmeyi de bizler toplum olarak yapmamalıyız!.. Krizler yaratmamalıyız!.. En az hasarla atlatmaya bakmalıyız. Hoşça kalın dostça kalın.
Turgay Saraçlı
E-mail: turgaysaracli@hotmail.com