Rahatsızlığım nedeniyle uzun bir süre memleketim Trabzon'da kaldım. Bu süre zarfından siz değerli okuyucularımdan ayrı olmanın da üzüntüsünü yaşadım. Her şey yoluna girdi bende İstanbul'da tekrar dostlarımla masaya oturmanın mutluluğunu yaşıyorum. Evet dostlar, yine bir bayram geliyor.
Bizim kültürümüzde bayramlar, sevginin, saygının, muhabbetin, dostluğun, kardeşliğin ve de aile sıcaklığının, kısacası mutluluğun bir simgesidir. Biz ailemizden böyle gördük ve böyle yaşıyoruz. Birde buna toplu taşıma esnafı penceresinden bakalım:
Karşılaştığım esnaf dostlarıma bir dokunuyorum. Bin ah işitiyorum. Hepsi hem fikir olmuşçasına "Bayram bizim neyimize!" diyorlar. Oysa ki bayram da çocuklar sevindirilir!.. İşçiler, memurlar, ikramiye alır!.. Mağazalar ikramiye alan müşteri yoğunluğundan dolayı iyi satış yapmanın mutluluğunu yaşar!.. Yani her iki taraf da mutlu!.. Toplu taşıma araç sahipleri ne yapar? Bu insanlar büyükşehir belediyesinin çözüm ortağıdır ve onlar adına toplu taşıma yapar. Taşınan yolcuların hak edişleri ise ayda iki defa olarak ödeme yapılır.
Otobüste taşınan yolcu yoğunluğu ile tahsil edilen akbil ücretleri arasında neredeyse dağlar kadar fark var!.. Toplu taşıma hizmeti yaptıkları için bayramda tatil yapmak bir kenara dursun, bayramda ücretsiz veya yarı ücretli olduğu için taşınan yolcu sayısı da iki katına çıkıyor ki bu da esnafı pek mutlu etmiyor. Yani herkes bayrama sevinirken, esnaf bayramda taşıdığı yolcunun tam karşılığını alamadığı için günü zararla kapatıyor, aracın yıpranması ise çabası!.. Hal böyle olunca bu esnaf bayram ister mi? Elbette istemez!.. Hele hele ülkemizin yaşadığı malum olaylardan dolayı esnafın durumu ortada!.. Önümüz Kurban Bayram'ı!.. Sonuçta esnafın hali vakti yerinde gözüktüğü için kurban kesmesi gerekiyor!.. Buradan belediye yetkililerine ve din adamlarına soruyorum: Bu şartlarda hizmet veren esnafa kurban düşer mi? Yetkililerin vereceği cevabı ben tahmin ediyorum da takdirini kamuoyuna bırakıyorum!...
Göksal Purtuloğlu
Cep: (0533) 422 22 77
E-Mail: purtuloglu_61@hotmail.com