Koçluk “Yol Gösteren” olması nedeniyle; koçluk aynı zamanda yaratıcı sorular sorma sanatıdır. Koç, bu yöntemde, koçluk hizmeti verdiği bireyin ihtiyaç ve sorunlarını kendisi tarafından keşfetmesini, çözüm yollarını ve yeni bilgilerin kendisi tarafından bulmasına yardımcı olur.
Koçluğun danışmanlıktan farkı şudur; Koçluk, psikolojik danışmanlığın kullandığı “Etkin dinleme, empati, özetleme ve soru sorma teknikleri” gibi tekniklerden ve ilkelerden yararlanan, ancak kapsamı ve amaçları açısından ondan farklı bir destek türüdür. Psikoterapi değildir. Kişisel sorunlarla uğraşmaz, kişinin geçmişini kurcalamaz ya da onun davranışının nedenlerini anlama çabası göstermez. Psikolojik danışmanlıkla koçluk arasındaki temel farklar şunlardır:
Danışmanlık kişinin istenmeyen davranışlarını ve eksikliklerini düzeltmek için reçeteler sunar. Koçluk kişiyi güçlendirmeyi, zoru başarması için isteklendirmeyi ve gelişmeyi hedefler. Danışmanlık, kişinin savunma mekanizmaları ve dirençlerini analiz eder ve kişiyi ikna etmeyi amaçlar. Koçluk, ihtiyaçlar ve hedefler konusunda ilişkinin başında kişiyle anlaşma sağlar ve o yönde çalışır. Danışmanlık sorun yaratan davranışı tespit edip çözmeye yönelik reaktif bir süreçtir. Koçluk, sorun olabilecek davranışı önlemeyi hedefleyen ve kişinin potansiyelini geliştirmeye yönelik proaktif bir süreçtir.
Koçluk; öğretmenlik, eğitmenlik, danışmanlık, psikolojik tedavi, hipnoz, terapi, psikologluk ya da antrenörlük değildir. Her başarılı kişinin geçmişinde, başı sıkıştığında hala kapısını çaldığı, akıl danıştığı, bazen de özlemle yad ettiği bir yol gösterici, bir “usta”sı vardır. Kütüphaneler dolusu kitapların anlatamadığı, hiçbir okulun öğretemediği hayat derslerini karşılık beklemeden birkaç cümleyle sunuveren sevecen bir bilge kişi. Yaşlı dünyanın küresel bir köye dönüştüğü, bilginin yerküreyi baş döndürücü bir hızla dolaştığı bugün bile, genç kuşaklar kendilerine yaşamın sırlarını aktaracak, deneyimlerini ve birikimlerini paylaşacak, kendileriyle aynı yollardan geçmiş akıl hocalarına gereksinim duymaktadırlar.
Aslında Türkiye’de Koçluğun daha evvelden bu yana var olduğunu bir önceki yazımızda belirtmiştim. Ancak bunun profesyonel anlamda bir meslek dalı olmaması tamamen para karşılığı yapılmamasıdır. Dolayısıyla Koçluk, bir meslek dalı olması ile işleyişleri, prensipleri ve belli bir hukuku oluşmuştur. Koç ile danışan arasında bir hukuk sözleşmesi imzalanır. Bu sözleşme, gizlilik sözleşmesidir. Netice itibariyle, Koç danışanın gerekirse tüm özeline sorduğu soruları ile inmek durumundadır. Kısaca Koçluk; danışanına sorular sorarak onun doğru yolu bulmasına ışık tutma, farkındalık yaratma faaliyetidir. Türkiye’de de artık International Coaching Federation (ICF) akrediteli Koçluk eğitimi veren firmaların sayısı artmıştır. Koçluğun profesyonel bir meslek dalı olma yönünde hızla ilerleyişi devam etmektedir.
İlhan Kılınç
Lojistik Alanda Yönetici
E-Mail: kilincilhan@yahoo.com