Bir düğün geleneğimizdir korna… Bir dostumuzdan kucaklaşarak ayrılmamızdan sonra, son kez bir kez daha iletişim kurmak, “Allah’a ısmarladık” demektir korna!.. Askere göndereceğimiz vatan evladının gidişini çevremize duyurmaktır korna…
Trafikte hatalı olan bir sürücüye “Ne yapıyorsun sen!” demektir korna… Bir arkadaşımızı arabayla almaya gittiğimizde henüz evinden inmediğini gördüğümüzde “Ben geldim, hadi gidiyoruz” demektir korna… Duraklara yaklaşmakta olan minibüslerin, durakta bekleyen müşterilerini heyecanlandırmak, iki ayağını bir pabuca sokmaktır korna…
Yol kenarında bekleyen insanlara “Taksi” demektir korna… Daha henüz yeşil yanması bir saniye olmuş ışıklarda, önündekine “Cep telefonunla ilgilenmeyi bırak artık” demektir korna… Takımımızın şampiyonluğunu ilan etmektir korna…
Bu durumun; gecesi, sabahı, okul yanında olması, bir üniversite sınav gününde çalınması, cadde üzerindeki bir evde bebeğin uyuyor olmasının hiç de bizim için bir önemi yoktur aslında… Önemli olan bizim iletişimimizdir. Aynı karşımızdaki kişiyi dinlemekte sabırsızlık gösterip, adeta cümlelerinin arasına parazit yaparak kendisini yok saydığımız durumlar gibi…
“Korna” kültürümüzde bir yeri olduğunu bilmemizle birlikte aynı zamanda, bir çevre sorunu, insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen bir etmen ve toplumların gelişmişlik düzeyi ile doğrudan bağlantılı bir konu olduğunu düşünenlerdenim. Şu anda nasıldır bilmiyorum ama 15 yıl önce Mısır’ın İskenderiye Liman Şehrine gittiğimde, gereksiz kornalardan gezdiğimden hiçbir şey anlamamıştım. Oysa Amerika ve Avrupa’ya gittiğinizde bir “Korna” çalınıyorsa, mutlaka ama mutlaka olağanüstü bir duruma şahit olursunuz. Bu ya, ters yöne giren bir aracı uyarmak için ya da, hatalı bir davranışta bulunan sürücü için çalınmış olduğunu görürsünüz.
Ancak, Türkiye’de de geçmiş yıllara göre korna kullanımı konusunda bir azalma olduğunu görüyoruz. Bunda en büyük etken bu konuda gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projeleri ve sloganlardır. Bu kullanım oranını biraz daha aşağıya indirmemiz “Değişime önce kendimizden başlamalıyız” felsefesini yerine getirmekten geçmektedir. Bugünden itibaren, değişime kendimizden başlamak üzere düğmeye basalım… Lakin “Korna”ya basmayalım… “Korna”sız, huzurlu günler dileklerimle.
İlhan Kılınç
Lojistik Alanda Yönetici
E-Mail: kilincilhan@yahoo.com
Av. Recep Hardal
Stratejiler geliştirmek
Caner Tan
Eşitlik sağlandı!..
Turgay Saraçlı
Otobüsçüler Otelciler ve Angajmanları
Ahmet Tekin
Sektörün kanadında mermi yarası var
Sefa Ezgin
Yeşil Lojistik
Hande Özgül
Kalp atışı
Doç. Dr. Ramazan Arıcı
Cuma günü öldü!...
Hayrettin Yağız
Otobüsçü kaybediyor!
Göksal Purtuloğlu
Göbek bağımızı kesemiyoruz!
Sultan Süleyman Kalkan
Hak verilmez, alınır!
