Bir kentiçi toplu taşıma aracının ortalama maliyetinin tespiti amacıyla İBB ve İETT yetkilileri çalışma başlattı. İlgili kişililerle yapılan toplantılar da İETT ve İBB'nin belirlediği kriterlere göre bir şablon hazırlandı. Bu şablon da toplu taşıma işini yapan özel halk otobüslerinin tüm giderlerini kapsayan bir liste çıktı karşımıza.
Şablonun içinde tüm giderleri gösteren bütün kalemler yer alıyor. Bunu yaparken özel halk otobüsü temsilcileri kendi maliyetleri hazırladı. Burada giderler oluşturulurken, bir birine yakın taleplerin oluştuğu birebir uymayan taleplerde ortak yolun arandığı gözükmektedir. Burada asıl sorun bence ideal rakamın mı arandığı yoksa mevcut sistemin biraz pansuman yapılıp sorunların ileriye ötelendiği bir sistemin mi olacağıdır!..
20 yılı aşkın süredir özel halk otobüs işletmeciliği sektöründeyim. Daha öncede geçici çözümlerle sorunlar çığ gibi büyümektedir. Yapılması gereken, ideal olan rakamı bulmak ve özel taşımacılığı Avrupa standartlarına çekmektir. Bunu yapmak ne kadar zor gözükse de aslında zorda değildir. Eğer taşımacı ve İETT bu konularda ayrı fikirleri varsa, konunun hakimi akademisyenlere hem maliyet çıkartılır hem de bu kadar araçla da İstanbul halkına en iyi hizmet nasıl verilir bunun tespiti yapılmalıdır.
Özel halk otobüsü temsilcileri olarak bizlerin km başına hak ediş ödeme sistemine geçilmesine her hangi bir itirazımız bulunmamaktadır. Bizim talebimiz, kentimize daha iyi, nitelikli ve sürdürülebilir bir hizmet sunabilmek için asgari maliyet rakamlarının mevcuda göre değil, işletme şartlarının çok iyi belirlenmesi ve gelecekte sıkıntı yaşamayacağımız bir ortam kurulmasıdır. Elbette öncelikle maliyet rakamlarının ideal çerçevede belirlenmesidir.
Ancak bu konu sadece hak ediş ödeme yönteminin değiştirilmesinden ibaret değildir. Maliyetlerin hesaplanması konunun sadece bir boyutudur. Sistem bize ne getirecek, ne götürecektir? Avantaj ve dezavantajları neler olacaktır. İşletme şartlarına sağlayacağı olumlu katkılar neler olacaktır. Kısaca bu çalışma şartları dahil bir çok konuyu etkileyecektir. Dolayısıyla da bu konuların şeffaf bir şekilde görüşülüp açıklığa kavuşturulması ve ideal olan rakamları ve sistemi bulup ona göre konuşmak ve uzlaşmak gerekmektedir.
Neticede toplu ulaşım sektöründe bir aracın devlet yetkisinde olan bir aracın maliyetiyle özel taşımacılık yapan bir taşımacının aynı değildir. Bu maliyetleri göz önüne alırsak neredeyse özel taşımacı devletten yaklaşık %25 daha az maliyetle bu işi yapmaktadır. Burada yapılması gereken, empati kurup özel taşımacının daha önce elinden alınan hakların verilmesi ve ondan sonra lüks araçlar ve kalifiye personel istenebilir. Şu ana kadar esnaf giderleri kısarak bu işi sürdürmüştür ama yapılan işletme ve idari hatalar bu işi yapılabilmekten çıkarmıştır. Yerel yönetimlerin yüksek maliyet ve yüksek giderlerle yaptığı işi özel taşımacılar senelerdir yapmaktadır. Bu işe ideal rakamı verip, tüm kesimlerin mutluluğu sağlanabilir.
Serhat Akçakaya
E-mail: serhatakcakaya@hotmail.com