Bir ışık da sen yak Anıtkabir’de

Aylardan Mayıs 2016…Yeni bir fotoğraf yarışması hazırlığı… “2016 Yılı Bir Işık da Sen Yak Anıtkabir’de” Fotoğraf Yarışması… Özel bir Mekân… “Anıtkabir” için, yapacağımız çalışmalar da özel olmalı… Dereceye girecek fotoğraf veya fotoğraflarımız da yayımlanacak katalogda Anıtkabir’in arşivlerinde yerini alacak… Bizim de böylesine Özel bir Mekâna izlerimiz taşınmış olacak… Bu düşüncelerle çalışmalara başladım.

21 Mayıs gece çekimleri için rezervasyonumu yaptırdım. Bir arkadaşım bana “Gece çekimlerine 250-300 kişi rezervasyon yaptırır. Herkes aynı fotoğrafı çeker. Neden gece çekimlerine gidiyorsun ki? Geçen sene dereceye giren ilk üç fotoğraftan sadece bir adedi gece çekimleri ile ilgiliydi. Bence gece çekimlerinde fark yaratman pek de mümkün görünmüyor!” dedi. Ben de kendisine: “ Ben herkesin çektiği kareleri çekmeyeceğim ki… Ben kafamda çektiğim farklı kompozisyonlara çalışacağım” dedim.

Kafamdaki kompozisyonların malzeme ve donanım hazırlıklarına başladım. En küçük bir detayı dahi kaçırmamalıydım. Notlarımı alıyor, aldığım notları uyguluyordum. Bundan dolayı malzeme ihtiyaç listem bir türlü kapanmıyordu. Tamamladığım malzemelerimin yanına artı (+) işareti koymak suretiyle listelemeye devam ediyordum. Çünkü son kontrollerde ve çanta hazırlık aşamasında yine bu listelere ihtiyacımız olacaktı.

Fotoğraf çalışmasına beraber gideceğim oğlum Kerem ile birlikte çantalarımızı hazırladık ve son kontrollerden sonra Yüksek Hızlı Tren yolculuğumuz başladı… Keyifli ve yorucu olmayan bir yolculuktan sonra Ankara’ya vardık. Bir kahve molasından sonra Anıtkabir’e ulaştık. Tabi önce oğlumla ATA’mızı ziyaret ettikten sonra gece çekim yapacağımız yerlerin keşfini yaptık. Anıtkabir özel günler hariç 17:00’da kapanır. 18:00’da tekrar gelmek üzere yemek molası için Anıtkabir’den ayrıldık. 18:00’da kaydımızı yaptırıp Anıtkabir’e tekrar giriş yaptık.

Kompozisyonlarımızı teker teker çekmeye başladık. Bu esnada çekim yapan fotoğrafçı sayısı yaklaşık 200 kişiydi. Arkadaşımın sözleri kulaklarımda çınladı. Evet, herkes aynı fotoğrafı çekmek üzere kıyasıya yarış yapıyordu sanki… Ben de oğluma: “Oğlum, al bu fotoğraf makinasını, topluluğun içine gir, sen de bir kare al…” dedim. Oğlumun çektiği fotoğraf tam benim tahmin ettiğim fotoğraftı. Siz de bir tahmin edin lütfen …. Evet bildiniz, Anıtkabir’in ışıklandırılmış halinin yerdeki ıslak zemindeki yansıma fotoğrafıydı. Fark yaratmak istiyorsanız herkesin gitmediği ve bilmediği yerleri keşfetmelisiniz.

Sonuçlar yaklaşık 6 ay sonra 1 Aralık 2016 tarihinde açıklandı. Anıtkabir’den bir telefon: “İlhan Bey, Fotoğraf Yarışmasında dereceye girdiniz hatta iki fotoğrafınız ödül aldı. Sizi 8 Aralık’ta mutlaka ama mutlaka Ödül Törenine bekliyoruz” Heyecan dorukta… Her şeyden önce amacıma ulaşmıştım. Anıtkabir’de bir iz bırakacak olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyordum. Çalışmalarımızın karşılığını almıştık. Ödül Törenine oğlum Kerem ile katıldık. Çünkü bu gururu ve mutluluğu tatmak onun da hakkıydı. Ödül Töreni çok samimi ve misafirperverlik içinde geçti. Emeği geçenlere buradan tekrar teşekkür etmek istiyorum. Kıssadan Hisse…. Peki çalıştığım bu projede hangi hayat kuramlarını uyguladım?
Başarı; istemek, çalışmak ve buna ruh vermek ile doğrudan ilintilidir.

Rekabet ortamında kazanmak ancak rakiplerinizden farklı düşünmek ile mümkündür. Lojistikte en önemli faktör “Planlamadır”. Gelişim için yaptığınızı yazın, yazdığınızı yapın… Kendinizden emin olun, sadece kendinize güvenin. Kendinizden emin olduğunuz konularda asla vazgeçip, geri dönmeyin… Bu da size dolaylı olarak fark yaratmanızı sağlayacaktır.
Kazanmak kafada başlar… Başarı detaylarda saklıdır…

Merak ettiğinizi umarak, fotoğraf yarışması sonuçlarının yer aldığı linki burada paylaşmak istiyorum. http://www.anadolufotografdernegi.com/site/index.php/2013-07-18-21-49-23/haberler/29-2-anitkabir-fotograf-yarismasi-sonuclari.html