Türkiye’deki Özel Halk Otobüsü esnafının dertlerini çözmek için kurulan Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği (TÖHOB) artık esnafın dertlerini çözmek bir yana, dertlerine dert ekleyen bir yapı olarak görülmektedir.
Bu güne kadar ÖHO esnafı düşe kalka da olsa yoluna bir şekilde devam edebiliyordu. Özellikle son yıllardaki ücretsiz yolcu sayılarındaki aşırı artış, usulsüz kart kullanımındaki önlenemez yükseliş, akaryakıt fiyatlarındaki rekor düzeyler, döviz fiyatlarındaki tırmanış esnafı iflasın eşiğine getirdi.
Engelli uyum yasası nedeniyle alçak taban otobüslerle değişim ile bankalardan alınan krediler bile zor ödenebiliyor. Ek işi olmayan esnaf, kredi çekerek kendisini idare etmeye çalışıyordu fakat son dönemde kredilerdeki faiz artışı nedeniyle borcunu ödeyemeyenler, bankaların kara listesine girdi. Önceki sayılarımda sık sık dile getirdiğim gibi 2017 yılı artık çoğu esnaf için ya tamam ya da devam deme yılı olacak.
Esnaf artık kendi çabasıyla çözüm yolu bulamayınca artık suçlu kim? Neden bu hale geldik? diye sormaya başladı. Gözler senelerden beri aidat ödenen, sektörü resmi olarak temsil eden TÖHOB ve icraatlarına çevrildi. İsmail Yüksel ve ekibinin senelerden beri başında olduğu TÖHOB’un artık işlevsel özelliğinin olmadığı ne yazık ki zararlarının bile görülmeye başlandığı yüksek sesle dillendirilmeye başlandı.
Esnafın kendi aralarında konuşmaya başladığı olaylar, sosyal medya ağları ve iletişim araçlarıyla birlikte ciddi bir ÖHO esnafı desteği alacak yeni bir yapının gerekliliğini ortaya koydu. Yeni bir oda veya birlik kurulması ve buna sadece ÖHO esnaflarının üye olması amaçlanıyor. Çünkü TÖHOB üyeleri arasında sektörde bulunmayan kişiler de mevcut. Bu nedenle sektörün sorunları senelerden beri bir türlü çözülemiyor. Belki bu sayede bir çözüm üretilme şansı olabilir. TÖHOB 2015 yılı sonunda yapmış olduğu basın açıklaması ile Özel Halk Otobüsü esnafının yaşadığı sorunların çözümünde aktif bir şekilde rol oynayacağını ve sorunların çözümü yolunda takipçi olacağını belirtmişti. Hedefleri şu şekildeydi: "Ücretsiz yolculuklara sağlanan aylık gelir desteği ödemelerinin makul, kabul edilebilir bir düzeye çıkarılması. Siyasal iktidarın seçim öncesinde çözüm iradesini ifade ettiği 2918 Sayılı Kanuna özel halk otobüsü tanımı, KDV indirimi, 5378 Sayılı Yasa uygulamaları gibi temel konuların sektör adına takipçisi olmak..."
Aradan geçen süre zarfında aylık gelir desteği taşınan yolcuya bakılmaksızın sabit ve yetersiz bir düzeyde yasalaştı. Yasanın şartları şu anda tam olarak yerine getirilmiyor. Senelik düzenleme yapılır denilmesine rağmen 2 yıldır aynı ücret referans alınıyor. Üstelik ödemelerin aylık yapılması gerekirken 4-5 aylık alacağı bulunan esnaflar mevcut. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını arayıp bilgi sahibi olmak isteyen esnafa verilen cevap ise; "biz ödemeleri yaptık bağlı bulunduğunuz belediyelerden ücretlerinizi isteyin" şeklinde!.. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Takipçisi olacağız dedikleri konuyla ilgilendikleri bile yok!..
KDV indirimi ve Özel Halk Otobüsü tanım yasası her zaman olduğu gibi yaklaşan bir seçim veya referandum öncesi tozlu raflardan indiriliyor. Genel seçim döneminde artık oldu denilen şeyler referandum öncesi tekrardan gündeme geliyor, dosyalarımızı sunduk diyerek siyasiler ile fotoğraf çekilip, esnafın gazı alınmaya çalışılıyor. Esnaf artık TÖHOB ve yaptığı işlere güvenmiyor ve yeni bir arayış peşinde. Eğer esnafın gelirleri düzelmezse yakında hem TÖHOB açısından hem de esnaf açısından birçok değişim olacak gibi duruyor. Bu konuda ön plana çıkmak istemeyen fakat girişimler yapan birkaç kişi mevcut, başkan olmak gibi bir hedeflerinin de olmadığını, kendilerinin de esnaf olarak mağdur oldukları için girişimlerde bulunduklarını dile getiriyorlar. Fakat esnaf onları şimdilik gönüllerin başkanı sıfatıyla da olsa kabullenmiş ve o kişilerden gelecek bir kıvılcıma bakıyor. İsimlerini söylemesem de zaten kim olduğunu bilen esnaflar mevcut. Bilmeyen kişilerin de araştırmalara başladığının haberlerini herkes alıyor. Siz araştırmaya devam edin, yeni kurulacak yapının adı bile belli oldu gibi, eğer birliktelik sağlanıp sağlam bir yapılanma olursa başarılı olacağına da inanlardanım. Çünkü eski sistemle devam etmenin faydadan çok zarar verdiği aşikâr. Artık ya TÖHOB’da bir kan değişimi olmalı ya da yeni bir yapı kurulmalı. Einstein'ın dediği gibi: "Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır."
Ramazan Arıcı
İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi
E-Mail: ramazan.arici@istanbul.edu.tr