19 Ocak 2017 tarihinde, Lüksemburg’da yaklaşık 20 kişiden oluşan bir heyet, AB Adalet Divanında (ABAD) bir Türk kara taşımacılığı firmasının Macaristan yetkilileri ile ilgili davasına şahit oldu. Türk heyetinde ilgili bakanlıklardan üst düzey yetkililer; TOBB, TİM, UND ve İKV’nin temsilcileri hazır bulundu.
Dava, ilk kez bir Türk karayolu taşımacılığı firmasının bir üye ülkeye karşı açtığı davanın ABAD’a taşınması nedeniyle büyük öneme sahip. Buna ek olarak Avrupa Komisyonu yetkililerinin Türk tezlerine paralel tezler sunmaları da Türk tarafında olumlu bir hava yaratmış durumda.
AB üye ülkeleri ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmalarda, geçiş izinlerinin karma yapısı itibariyle önemli farklılıklar bulunuyor. Bu anlaşmalardan bazıları transit ticaret ve ikili ticaret için farklı geçiş izin sınıfları düzenlerken bazıları ise düzenlemiyor.
İkili anlaşmaların temin ettiği geçiş izinlerinin yanı sıra Uluslararası Taşımacılık Forumu (International Transport Forum - ITF) ve Ulaştırma Bakanları Avrupa Konferansı (European Conference of Ministers of Transport - UBAK) üye ülkelerinden birinde, mukim taşımacılık şirketleri için uluslararası mal taşımacılığı çok taraflı geçiş izinleri temin eden bir kota sistemi tarafından işletiliyor. Söz konusu lisanslar, UBAK üye ülkeleri arasındaki mal taşımacılığına ya da bir veya birden fazla UBAK üye ülkesi üzerinden transit geçişler için uygulanıyor. Türk taşımacıları için süregelen başlıca sorun; Macaristan ve Romanya gibi bazı üye ülkeler tarafından ücretsiz verilen transit geçiş izni arzının, talebi karşılamaması. Bu durum, Türk taşımacıları için ek maliyetlere yol açıyor. Bunun yanında bazı üye ülkeler için ikili geçiş izinleri yetersiz kalmaya devam ediyor. Türk operatörleri tarafından kullanılan ücretsiz serbest transit geçiş izni stoku tükendiğinde, bazı üye ülkeler transit geçiş izinlerini, belirli bir ücret karşılığında veriyor.
Türkiye'yi AB'deki en önemli ticaret ortaklarına bağlayan yollar, karayolu yük taşımacılarının üçüncü ülke topraklarından geçmesini gerektiriyor. Bu kısıtlamalara rağmen AB-Türkiye ticaretinde son on yıl içinde yaşanan büyüme de dikkat çekiyor. Bilindiği üzere Türkiye, AB'nin en önemli ticaret ortakları arasında bulunuyor. AB'nin Türkiye’ye ihracatı ve ithalatı 1995'ten bu yana hızla artış gösterdi. Avrupa Komisyonu Dış Ticaret Genel Müdürlüğü, Türkiye'yi AB'nin 7’nci en büyük ithalat kaynağı ülkesi ve 5’inci en büyük ihracat pazarı olarak tanımlıyor. Türkiye’nin diğer bölgelerle ticareti özellikle son 5 yıl içinde, AB'ye oranla çok daha hızlı bir artış gösterdi. Çoğunlukla AB’nin doğusunda bulunan ülkelerin taşımacılık şirketleri, Türkiye-AB karayolu taşımacılık pazarının üçte birini ele geçirmiş durumdalar.
Deniz Servantie
İKV Uzman Yardımcısı
E-Mail: dservantie@ikv.org.tr