Bütün zorluklara karşın iyi bir yönetici, gemisini salimen limana ulaştıran kaptandır. Fırsatlarını iyi değerlendirir, karşısına çıkan imkânları kullanarak gemisini bütün fırtınalardan kurtarır, güçlükleri yener. Ancak bu o kadar da kolay olmaz. Bu bir takım işidir. Takımınızda etkili oyuncularınız yoksa bu fırtınaları tek başınıza göğüslemek durumundasınız, bu da sizin pilinizi çok kısa bir sürede tüketmenize neden olur. Şarj da olamadığınız takdirde başarısızlığa mahkûmsunuzdur.
Bu durumda da patronunuz size Victor HUGO’nun “Kimse sizin dalgalarla nasıl boğuştuğunuza bakmaz. Gemiyi limana getirip getirmediğine bakar” sözünü hatırlatır. Patrondan bahsetmişken, geçenlerde arkadaşım bir şirketin patronunu benim yanımda kendisi ile ilgili iş görüşmesi maksadıyla aradı. Telefonu kapattıktan sonra arkadaşımın bana patronun kendisine söylemiş olduğu söylemi dikkatimi çekti. Söylem aynen şöyleydi “Bu konu sadece benim vereceğim bir karar değil, ekibimle görüşeceğim” Demek ki, konumumuz ne olursa olsun, takımın üstlendiği sorumluluklar bakımından tek kişinin alacağı bir karar belki de tüm şirkete sirayet edecek bir durumdur. Bu durumu riski paylaşma olarak da okuyabiliriz.
İyi bir yönetici hiçbir zaman kendi fikirlerini başkalarına zorla kabul ettirmeye çalışmaz. O bunu yapmayacak kadar kurnazdır. Kafasında önemli bir proje tasarlayınca buna karşı gelebilecek muhalefeti de hesap eder. Organizasyonun yetki bünyesine karşı çok hassas olduğu için, onun içindeki fert ve ünitelerin hislerini de ona göre ölçebilir.
İyi bir yönetici kendisini hiçbir zaman belirli bir amaca adamaz. Tabii onun amaçları olacaktır, fakat bunlar her an rekabet ve piyasa talepleri gibi faktörlerin etkisiyle değişebilecek niteliktedir. Şirketin amaçlarını açıklamak lüzumunu hissettiği zaman, üst yönetici “Amacımız şirketimizin kendi endüstri alanında en başta gelmesini sağlamaktır” şeklinde genel açıklamada bulunur.
Üst yönetici ayrıntılı amaçları neden açıklasın ki? Bunun bir sebebi de geleceğe ait belirli ve kesin bir şey söylemenin imkânsızlığıdır. İş şartları bir gün içinde değişebilir, bu nedenle şirket stratejisi de, değişen şartlara çabukça uyabilmek için, yeter derecede esnek olmalıdır. Strateji ne kadar kesin olarak açıklanırsa, herhangi bir değişiklik gerektiği takdirde şirketi değişik amaçlara yöneltmek de o kadar güç olur. İnsanların işlerinden memnun olabilmeleri için şu üç şeye ihtiyaç vardır: O işin ehli olmaları, O işten çok fazla yapmamaları, Onda bir başarı sağlama olanağı görmeleridir.
Yöneticinin iyisi, tıpkı bir müzik aletinin notalara bakmadan müzik kulağı ile doğaçlama çalındığı gibi, üst yöneticinin de olaylara öngörülü, büyük bir kıvraklık ve çözüm odaklı yaklaşımı ile adeta müzik aletini kulaktan çalarcasına, içten gelen ses ve dinamikleri ile yönetme meselesidir.
İlhan Kılınç
Lojistik Alanda Yönetici
E-Mail: kilincilhan@yahoo.com
www.linkedin.com