Türkiye genelinde eğitim-öğretim dönemi sona erdi. LYS sınavları yapıldı ve sonuçları açıklandı. Tüm öğrenciler tatildeler, güneşin ve denizin tadını çıkarıyor. Lise son sınıfı bitiren öğrenciler ise üniversite tercihi heyecanı yaşıyor.
Büyük şehirlerin nüfus yoğunluğu özellikle tatil bölgelerine doğru yer değiştirmiş durumda. Bu değişimde ise en çok öğrenciler yer alıyor. Tatile giden öğrenciler gittikleri yerlerde geçerli olmayan indirimli kartlarını ise evlerinde bırakıyor. Bu kartlar büyük şehirde çalışmaya devam eden evdeki diğer kişiler tarafından kullanılıyor. Bu usulsüz kullanım zaten normal zamanlarda da yaşanmaktaydı. Yaz sezonunda ise özellikle indirimli kartlardaki usulsüz kullanım oranı normale göre 7-8 kat artış göstermekte. Şoförler usulsüz kartlar yüzünden oldukça dertli. Ne işlerine odaklanabiliyorlar ne de yaptıkları işten keyif alabiliyorlar. Her servis mutlaka usulsüz kart kullanımı tespit ediyorlar. Yolcularla tartışma yaşıyorlar.
Daha önceleri de bahsetmiştim usulsüz kart kullanımı sonrası mahkemelik olan birçok olay mevcut. Fakat mahkeme sonuçları hiçbir şekilde caydırıcılık veya esnafı koruyucu kararlar içermiyor. Oysaki Anayasamızın 4'üncü Kısmındaki Mali Ve Ekonomik Hükümlerin 2'nci Bölümünde yer alan Ekonomik Hükümler bölümünün VI. Fıkrasında Tüketiciler İle Esnaf Ve Sanatkârın Korunması kısmı yer almaktadır. B şıkkında da Esnaf Ve Sanatkârın Korunması esaslarına yer verilmektedir. Burada yer alan Madde 173’te de devlet, esnaf ve sanatkârı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır denilmektedir. 173. Madde Devlet, esnaf ve sanatkârı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alabilir şeklinde değil, alır şeklinde bitmektedir. Yani anayasamız esnafımızın korunmasını ve destekleyici tedbirlerin alınmasını devlete şart koşmakta, bunun devletin asil görevlerinden birisi olduğunu belirtmektedir.
Anayasamızın 173. Maddesine dayanarak yetkililere sesleniyorum. Usulsüz kart kullanımının bir hırsızlık olduğunu, kamuyu zarara uğratmak anlamına geldiğini ve verilecek cezaların caydırıcı olması gerektiği belirtiyorum. Bu yüzden de esnafların korunmasının şart olduğunu ve bunu devletin sağlaması gerektiğini hatırlatıyorum. Eğer bunu sağlayamıyorsa destekleyici tedbirler alması gerekmektedir. Aynı elektrik kaçak kullanımında olduğu gibi esnafa kayıp kaçak bedeli gibi usulsüz kart kaçak bedeli ödemesi tarzı bir ödeme yapması gerektiğini belirtmek istiyorum. Bu istek belki de çok abest gelebilir fakat eğer devlet esnafını koruyucu tedbirler alamıyorsa bu tarz ödemeler yapmak zorunda olduğunu üzülerek belirtmek istiyorum.
Sanrım mantıklı ve basit olan, ayrıca devletin gücünü gösteren koruyucu tedbirlerin alınması olacaktır. En kısa sürede bu konuda adımlar atılmalıdır… 15 Temmuz’un sene-i devriyesinde şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize uzun ömürler diliyorum. Esnaflarımız vatanımızın, milletimizin ve devletimizin yanında olmaya her zaman devam ediyor ve eminim ki edecektir de… Hepsine teşekkürlerimi sunuyorum…
Ramazan Arıcı
İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi
E-Mail: ramazan.arici@istanbul.edu.tr