Eskilerin çok kullandığı zamanımızda kullanımı giderek azalan yarı Arapça yarı Türkçe bir söz var: “Et-Tekraru Ahsen Velev Kane Yüz Seksen.” Anlamı ise; yüz seksen kere olsa da tekrar etmek daha güzeldir.
Günümüzde sanırım artık kullanımı azalsa da sistem bu şekilde yürüyor. Bir işi yapmak, bir şeyler istemek için veya bir şeyi öğrenmek için defalarca tekrarlamak gerekiyor. Bunun için de tekrarlama sürelerinin sıklığının yanında arasından geçen süre de önem kazanıyor. Bir damla su normalde bir defada mermeri veya taşı aşındıramazken, defalarca aynı noktaya damlaya damlaya orada kendisine bir yer açabiliyor ve orada kalıcı olabiliyor. Bu bazen damlaların sıklığına göre haftalar veya aylar sürerken bazen de yıllar hatta on yıllar sürebiliyor.
Ulaşım camiası da aynen bir su damlasının mermerde aşındırma yapması gibi mermer üzerinde kendisine yer bulmaya çalışıyor. Normalde hakkı olan birçok konuda bile yıllarca emek harcıyor bazen sonuç alabiliyor, genelde ise sonuç alamadan başka bir konuya yöneliyor. Camiamızın senelerdir beklediği tanım yasası, 65 yaş ve üstü binişlere ödeme gibi konular bunlara çok güzel örnekler. Bu iki olayda da görüldüğü üzere sonuca ulaşmak için belki de yüz seksen defa dile getirildi bu konular. 7 Nisan 2015’te yasalaşan 65 yaş ödemesi maalesef uzun uğraşlar sonucu resmi gazetede 6 Ocak 2016 yayımlandı. İlk ödemeler ise anca 6 Mayıs 2016’da yapılabildi.
Tanım yasası için ise süre bile söylemek artık çok zor, senelerdir çalışılıyor. En son Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 11 Nisan 2017’de esnaflarla birlikte gerçekleştirdiği iftar yemeğinde bu işi çözeceğinin sözünü vermişti. 24 Ağustos 2017 tarihli resmi gazetede Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’te ÖHO tanımı kendisine yer buldu. “Özel Halk Otobüsü: Gerçek veya tüzel kişilerce işletilen, belediyelerce verilen izin/ruhsat kapsamında toplu taşıma hizmeti veren ve sürücüsü dahil on yediden fazla oturma yeri olan ticari taşıttır.” Bakıldığı zaman elde edilen iki adet kazanım var. Yalnız tam anlamıyla ikisi de işe yarayacak kazanımlar maalesef değil. Sadece bunlar başlangıç sayılabilecek kazanımlar. 65 yaş ödemeleri yetersiz, mutlaka revize edilmelidir. Ayrıca ödemeler 7 Mart 2016’dan yasanın çıktığı 7 Nisan 2015 tarihine kadar geriye dönük şekilde 11 aylık şekilde yapıldı. Geriye dönük yapılan ödemeler için 6495 sayılı kanunun 88. maddesinin değiştirildiği 4 Mart 2014 tarihi esas alınmalıdır. Çünkü bu tarihten itibaren daha önce ücretsiz taşınmamasına rağmen 65 yaş ve üstü vatandaşlar ücretsiz taşınmaya başlanmıştır. Bundan dolayı da devletin hala ÖHO esnafına 400 günlük destekleme borcu bulunmaktadır. Bunun da takipçisi olunmalıdır.
15 Şubat 2014’te Haliç Kongre merkezinde dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan ÖTV ve KDV konusunda talimat verileceğini ve bu konuların halledileceği sözünü almıştı. Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal KDV indirimiyle ilgili adımlar atılacağını, bu konunun çok geniş kesimi etkileyen bir konu olduğunu dile getirmişti. Bunun da takipçisi olunmaya devam edilmelidir. Ayrıca ulaşım ücretlerine yapılacak düzenlemelerin vakitleri standart hale getirilmeli, enflasyon farkı da gözetilerek belirlenmeli ve de belediyelerin inisiyatifine bırakılmamalıdır. Gerek 65 yaş ödemeleri gerekse ÖHO tanımı için uğraş veren bütün şirket yöneticilerine, TÖHOB’a ve siyasilere destek ve emeklerinden ötürü teşekkürlerimizi sunarım. Yukarıda yazdığım artık tekrarlaya tekrarlaya dilimizde tüy biten konulara da umarım bunlardan daha kısa sürede çözüm bulmalarını temenni ederim…
Ramazan Arıcı
İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi
E-Mail: ramazan.arici@istanbul.edu.tr