Zor insan… Karşısındakini yoran insan, geçimsiz insan…. Bu tarifleri her ortamda, hele hele ki, her zaman yüz yüze baktığımız çalışma ortamlarında yapıyorsak işimiz zor… Gerçekten zor mu acaba?
Öfkeli, saldırgan, alıngan, ne yapacağı kestirilemeyen, bencil, kendisini herkesten büyük gören, insanlara tepeden bakan, küçümseyen, narsist, insanlarla iletişim kurmaktan kaçınan, içine dönük, mükemmeliyetçi, kuralcı, inatçı, aşırı titiz, dengesiz insanlarla geçinmek, insanların ruh sağlığını bozar, etrafında etkileşim içinde olduğu insanları zorlar.
Zor insanlarla etkileşim içinde olduğumuzda değişik duygu ve hisler içerisinde oluruz. Öfkeleniriz, sinirleniriz, değersiz hissederiz veya strese gireriz. Ancak zor insanlarla yaşadığımız her türlü duygular bizim için kendimizi tanıma fırsatıdır. Neye sinirlendiğimizi, hangi davranışlara olumsuz tepkiler verdiğimizi görürüz. Dolayısıyla, karşımızdaki kişinin zorluğu veya kolaylığı derecesinde davranışlarımıza yön veririz. Düşünmeliyiz; yaşanan sorun tümüyle zor insanlardan mı kaynaklanır? Tüm insan ilişkilerinde olduğu gibi yaşanan bütün olumsuzlukların karşı taraftan kaynaklandığını düşünmek doğru değildir. Örnek olarak kırılgan bir insan için, zor insan olma durumu sadece kendisini üstün gören kişide değil, aynı zamanda ilişki içerisinde olduğu insanın kırılgan bir kişilik yapısına sahip olmasından da kaynaklanmaktadır.
Bunun için zor insanları değiştirmek için çok uğraşılır. “Yarından itibaren artık bu veya şu şekilde hareket edeceksin” demekle onları değiştiremeyeceğimiz açık ve nettir. Buna karşılık kendimizi değiştirmek ise aklımızdan bile geçmez. Ancak, şunu gözden kaçırırız “İnsanı değiştirmek çok zordur”. İnsan, kendini bile değiştirme konusunda zorlanırken, başkasını kendi düşünceleri doğrultusunda değiştirmek ise çok çok zor olacaktır.
Her insanla geçinmek zorunda değiliz. Ancak, zor insanla mutlaka iletişim halinde olmamız gerekiyorsa bunun farklı yollarını aramalıyız. Bunun yerine sınırları çizerek ilişkiyi sürdürmek daha efektif olacaktır. İnsan ilişkilerinde başarılı olmanın önkoşulu her türlü insanla geçinebilme becerisine sahip olmaktır. Buradaki en kritik soru şudur? Kim ilişkiyi idare edecek? İnsan zor insanlarla geçinirken bazı olumsuz duygulara kapılır. Kendisini ilişkiyi yönetmede başarısız bulur. Aslında insanın ilişkiyi yönetmek durumunda kalması bile başarısını göstermektedir. İnsanlar kişilik özelliklerine göre karşısındaki zor insanlara karşı uygun davranışlar göstermek, ilişkilerin yönetiminde önemli bir adımdır.
Zor insanlarla nasıl baş edilir? Öncelikle genel stratejimizi, bakış açımızı belirlemek gerekir. Bunu belirlemek için kendimize şu soruları sormalıyız. Her insanla geçinmek mümkün müdür? Herkesle iyi geçinmek zorunda mıyız? İlke olarak “Hayır” fakat bazen “Maalesef”. Geçinememe tümüyle geçimsiz zor insandan mı kaynaklanmaktadır? Ayrıca, İnsanları tanıma becerisi, ilişkiyi iyi çözümleme, ilişki ve iletişimi yönetme ve yönlendirme de zor insanlarla baş etme metotlarındandır. Sonuç olarak, zor insanlarla geçinmenin formülü x=y-(z*m) gibi kesin bir formüle dayandırılamamaktadır. Zor insanlarla mutlaka bir arada olmak durumundaysak, ilişkiyi ve iletişimi yönetmek temel hedefimiz olmalıdır. Şunu unutmamalıyız. Zor insanlarla geçinmeyi başarmak ya da zor insanlarla ilişkiyi yönetebilmek bir “SANATTIR”. İyi insanlarla karşılaşmanız dileğiyle…
İlhan Kılınç
Lojistik Alanda Yönetici
E-Mail: kilincilhan@yahoo.com
www.linkedin.com