Birlikten doğan kuvvet!

Karayolu yolcu taşımacılık sektöründe 35 yılı geride bıraktım. Hayat bir tecrübe ve benimde 35 yıllık bir tecrübem var. Aynı zamanda hem hayatı hem de otobüs sektörünü yaşayarak öğrenmeye devam ediyorum. Bir dönem sektörümüzün çatı örgütü TOFED’in de yönetiminde bulundum. Gücümün yettiğince ve de imkânlar ölçüsünde camiamıza faydalı olmaya özen gösterdim. Göstermeye de devam ediyorum. Zaman zaman da sosyal medya da sektörel düşüncülerimi dile getiriyor, sorunlara çözüm yolları arıyorum.

Ulaşım Gazetesi, sektördeki çizgisiyle, duruşuyla takdir ettiğim bir yayındır. Gazetenin yayın yönetmeni Hüseyin Karabulut kardeşim de sosyal medyadaki sektörel sorunları dile getirdiğimi öğrenmiş ve beni aradı. “Ağabey; hepimizin amacı sektörün bir adım öne gitmesi ve seninde tecrübelerinden genç kuşakların faydalanmasını arzuluyorum. Ulaşım Gazetesi’nde de yazar mısın?” dediğinde hiç tereddüt etmeden kabul ettim. Çünkü her daim haklının yanında olan ve çizgisinden asla sapmayan bir yayının ekibine dahil olmak, beni ziyadesiyle mutlu etti. Bu biraz acele ve biraz da acemilik olacak ama heyecanla yazacağım makalelerimde hatalarım olursa da şimdiden af ola!

***
Tüm dünya da olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına alan korona virüs sektörümüzde kepenkleri kapattı. Sosyal mesafe nedeniyle önce yüzde 50 kapasite ile çalışılacak dendi ve otobüsler 20 kişi ile sefere çıktı. Ardından ise karantinaya alınan şehirlerdeki otogarlardan otobüs çıkışlarına izin verilmedi. Sektörümüzün sahibinin olmadığını iddia etmiştik ve bir kez daha buna şahit olduk. Tarifeli seferlere izin verilmez iken, D2’ler yani tarifesiz sefer yapan araçlar otogar dışından yolcu taşımaya başladı.

Otobüslerimiz parklarda yatarken, bizlerde kendi çabalarımız ile bir yerlere sesimizi duyurup, sorunlarımızı dile getiriyorduk. Benim ortaya attığım bir fikir, tüm sektör tarafından da benimsendi. Yani yatan otobüslerimizin trafik sigorta ve kaskolarının uzatılmasını talep ediyordum. Bu konuda uzun uğraş ve büyük emeklerim sonucu kamuoyu oluşturduk. Şükürler olsun ki sesimizi bir yerlere duyurduk ve yetkililer harekete geçerek trafik sigortalarının bir ay uzatıldığını açıkladı. Bu elbette sevindirici bir haber ama bizim için yeterli değil!..

Otobüsler başta olmak üzere minibüslerin de trafik sigorta ve kasko primleri en az 3 ay uzatılmalıdır. Eğer bu süre uzatılırsa, sektörümüz bir nebze olsun nefes alacaktır. Yine bunun yanında ekonomik olarak ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Sektör mensuplarımızın ayakta kalabilmeleri için bir nefese daha ihtiyaçları var. Havayolu şirketlerinde olduğu gibi KDV oranları en az 6 ay yüzde 1’e indirilmelidir. Otogarlardan otobüs çıkış ücretleri yeniden gözden geçirilmeli ve yüzde 50 oranında indirim yapılmalıdır. Ülkemizde 1926 yılı karayolu yolcu taşımacılık sektörünün tarihi olarak kabul edilir. O tarihten bu güne sektörümüz hiçbir devlet desteği almadan kendi öz sermayesi ile bugünlere geldi. Bu gün ise gerçekten zor bir süreçten geçiyoruz ve bu güne kadar alamadığımız devlet desteğine çok ihtiyacımız var. Bizim bir otobüsümüz, bir fabrika değerindedir. Yani sermayesi çok, gerili az olan bir sektördeyiz. Bizler yarına umutla bakmak istiyoruz. Bizi yaşatın ki, ulaşım yaşasın.

Hayrettin Yağız
E-mail: