Yolumuz uzun

Otobüs sektöründe inanılmaz şanssızlıklar yaşıyoruz. Bütünüyle özel sermaye ile kurulan ve cefakâr insanların çabasıyla bugünlere gelen bir sektörden bahsediyoruz. Toplu taşımaya hizmet veren, bütün zorluklara rağmen halka hizmetten ödün vermeyen bu insanlar sektörü ayakta tutuyor.

Dünyanın en genç otobüs filosuna sahip bir ülkeyiz. İş anlamında katma değer sunan, toplu taşımayı kendi sermayesiyle yapan bu sektör; bazen ülkelerarası anlaşmazlık, bazen komşu ülkelerde meydana gelen savaşlar ve de ülkedeki ekonomik çalkantılar ile birlikte siyasi bilinmezlik bizleri bir çıkmaza doğru sürüklüyor.

Daha birçok olumsuz nedenlere rağmen, hep yollarda ve en iyi hizmeti verdik. Vermeye de devam ediyoruz. Karşılaştığımız sorunlardan en önemlisi, tamamıyla devlet tarafından diğer taşıma modlarını sübvanse eden ve sübvanse ettiği havayolları, demir yolları adeta bizim rekabet ettiğimiz rakibimiz oldu.

Devletimiz bu taşıma türlerini destekliyor. Onların aldığı bu sübvansiyon neticesinde bizimle rekabet etmelerini hatta otobüs fiyatlarından daha ucuza taşıma yapmalarını adaletli bulmuyoruz. Hiç bir taşıma moduna karşı değiliz. Ancak; şartlar bir olmalıdır. TC Ulaştırma Altyapı Bakanlığı’nın içeriği havayolları, demiryolları ve denizyolları da karayolları üvey evlat mı?

Hükümetimiz bütün taşıma modlarına aynı seviyede adil ve eşit davranmalıdır. İstediğimiz çok büyük bir şey değildir. Bizi temsil eden Ulaştırma Bakanlığı ile TC Ticaret Bakanlığı, TC Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koordineli çalışmalıdır. Otobüsçünün en büyük gideri, akaryakıttır. Buradan alınan ÖTV de indirim yapılmalıdır. KDV’yi makul oranlara çekerek, otobüs sektörünün biraz nefes alması sağlanırsa, bizde taşıma fiyatlarımızı aşağı çekeriz. Bu sayede Vatandaşa ucuz seyahat etme imkânı da verilmiş olur.

Bayram geliyor, ekonomik çalkantılardan dolayı vatandaşın alım gücü düştü.  Fiyatlarımız yüksek olmamasına ve sadece maliyet fiyatlarımızı oluşturarak vatandaşı taşımaya çalışmamıza rağmen hala istediğimiz yolcu potansiyelini bulamadık. Yıllardır göçmenlerin yoğunluğu ülkemizde ki diğer ülkelere nazaran 2012 yılından bu yana aşırı göç aldı. Birçok yönden çok ülkenin ekonomisini etkilese de (bu bizim konumuz değil) bayramlarda ülkelerine, özellikle Güneydoğu ve Suriye ile sınırları olan illerde yolcu potansiyeline doluluk potansiyeli yansıyordu.

Bu yıl bayrama bir hafta kala seyahat izinleri iptal edildi. Ülkelerine gidemediler. Sözün bittiği yerdeyiz. Her açıdan zarar gören otobüs sektörü, akaryakıta gelen zamlar, buna bağlı olarak yedek parça, sigorta, lastik, akü, köprü geçişleri, otoban vs zamlardan yola çıkma şansı iyice zorlaştı. Otobüs sektörü zor şartlar altında taşıma yapmaktadır. Durma noktasındadır. STK’lerin çabaları bile bütün iyi niyetlerini görmeyen bir anlayışla karşı karşıyadır. İşimiz zor, yolumuz uzun ve Allah yardımcımız olsun.

Hayrettin Yağız
E-mail: avemreyagiz@outlook.com