Yeni düzenlemeyle, özeleştirilen araç muayene istasyonlarındaki sıkı denetimler, bazı kesimin hiç hoşuna gitmedi. Bu kesim, muayene istasyonlarına, esnek olmaları için sürekli baskı yapıyor!..
Alışmışız bir kere, aracın eksikleri önemli değil ya!.. Yolla ruhsatı, gelsin eline muayene evrakı… Atalarımız ne de güzel söylemiş; ‘can çıkar, huy çıkmaz’ diye. Oysaki bu istasyonlar, doğru olanı yapıyor!..
Sabırlı olsak, bir yıl içinde yapılan işlemlerin ne kadar doğru olduğunu göreceğiz!.. Oysaki millet olarak, aracımızda günlük periyodik kontrol etme alışkanlığımız yok!.. Elimizden gelse, yıllarca yolda kalmadığımız sürece; aracın kaputunu açıp, motoruna bakmayız!.. Eğilip aracın altını kontrol etmeyiz!..
Zamanla çalışmaz duruma gelen yangın söndürme tüpünü, havası inen istetmemizi bir gün olsun kontrol etmeyiz. İşte bizlerin yapmadıklarını; yılda bir kez bile olsa, bu araç muayene istasyonları yapıyor!..
O kontroller sırasında sizi yolda kalmaktan, aracınızı olası bir yangından kurtarıyorlar. Gelin yılda bir günümüzü aracımıza ayıralım. Göreceksiniz o bir günümüz belki bize bir ömür, belki de maddi manevi kazanç olarak geri dönecektir.
Temel metrobüse biner... Yolcu yoğun… Şoför, Temel’e ‘beyefendi biraz ilerler misiniz’ der. Temel, ilerler. Metrobüs sonraki durakta durur, yolcu alır. Şoför, Temel’e yine ‘beyefendi ilerler misin’ der. Temel biraz sinirlenir, ama ne çare ilerler. Sıra üçüncü duraktaki yolcuları almaya gelir. Şoför yine Temel’e ‘beyefendi biraz daha ilerler misin’ demesiyle Temel başlar bağırmaya!.. ‘Yeder be şoför bey, madem bu kadar yürüceydum niye otobuse bindum.’
Göksal Purtuloğlu
E-mail: purtuloglu_61@hotmail.com