Şirketimizin en önemli unsuru şüphesiz çalışanımızdır. Çalışanın verimli ve yüksek performanslı çalışmasını istemek her yönetimin hedefi ve isteğidir. O halde, oluşturacağımız insan odaklı yönetim yaklaşımlarımız bizi bu doğrultudaki hedeflerimize ve isteklerimize ulaştıracak veya yakınlaştıracaktır.
Verimli ve yüksek performanslı çalışmanın ve bu doğrultuda başarı elde etmenin en önemli şartlarından biri de “Aidiyet duygusu” dur. Aidiyetin sözlük anlamı, “Ait olmak, ilişkinlik, ait hissetmek” olarak tanımlanmaktadır. Aidiyet duygusu, bir grubun, bir takımın veya bir bütünün vazgeçilmez bir parçası olduğunu hissetmektir.
Bu duyguyu insanlara sağlayacak ise yönetim ve yönetim anlayışıdır. Bu duyguyu sağlayacak yönetim anlayışı takım olma, aile olma esasına dayanır. Şirketin başarısı için var gücü ile çalışan, kendini geliştiren, o iş yerinde çalışmaktan gurur duyan, risk anında sorumluluk alan, işletmenin etik değerlerine saygı duyan, diğer çalışanlara örnek olan, işletmeyi eleştiren ancak bunu işletme içerisinde kalmasını sağlayan çalışanların ortak noktası aidiyet duygusunun var olmasında yatmaktadır.
Her kurum ve şirkette çalışan insanlar öncelikle oraya ait olmak isterler. Öyle ki, aidiyet insanoğlunun varoluşundan itibaren görülmüştür. İlk dönemlerde ilkel insan tabulara sadık kalmış, tabulara karşı kendilerinde bir aitlik duygusu hissetmişlerdir. Aynı duyguyu paylaşma, aynı acıyı hissetme, aynı mutluluğu tatma ve aynı endişeler taşıma duyguları yönetici ve çalışanları birbirine bağlayan önemli faktörlerdir. Yönetici aidiyet duygusunu ne kadar hassasiyette tesis ederse çalışan-dan o derecede yüksek performans alır ve maksimum fayda sağlar.
Paylaştığımız duygu miktarı arttıkça birbirimize bağlanma gücümüz de artar. Ancak, paylaşacak bir şeyleri kalmayanların ortak bir noktada buluşması ve birlikte hareket etmesi mümkün değildir. Aidiyet, çalışanların işletme ile bütünleşmeleri ve ortak hedefe doğru ilerlemeleri açısından çok önemli bir konudur. Çalışanlar tüm enerjileri ile kendilerini verdiği için aynı zamanda bir sinerji oluşturacaklardır. Dolayısıyla bu sinerji her ortamda ve her şartta işletmeye pozitif katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda bu sinerji kurum kültürünü oluşturmak üzere büyük yönde katkı sağlayacaktır.
Aidiyet duygusu gelişmiş topluluklar, her zaman başarılı olmuşlardır. Kurumsal aidiyeti oluşturan ortak değer ve bağlılık kurumun/şirketin en önemli enerji, güç ve güven kaynaklarındandır. Bir sonraki yazımızda bu kadar önemli olan “Aidiyet” duygusunu arttırma teknikleri hususuna değinmeyi planlıyorum. İş yerimizde “Başarılı ve Mutlu Çalışan” oluşturmak istiyorsak, mutlaka “Aidiyet” duygusunu tesis etmemiz gerekecektir. Kolaylık ve esenlik dileklerimle…
İlhan Kılınç
Yönetici / Lojistik
E-Mail: kilincilhan@yahoo.com