Avrupa Uzay Ajansı (European Space Agency, ESA) 1975 yılında fiilen kurulmuştur. İlk kurucu üyeleri: Belçika, Almanya, Danimarka, Fransa, İngiltere, İtalya, Hollanda, İsveç, İsviçre ve İspanya'dır.
Altı çizilmesi gereken bir nokta, tüm bu ülkelerin dönemin kurumu Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) üye olmamalarıdır (örneğin, İsveç, İsviçre, İspanya). ESA, AB kurumlarından aslında ayrı bir kurum olarak kurulmuştur. Bundan başka, aynı yılda, ESA, uzaydaki gama ışınlarını tespit eden Cos-B uydusunun fırlatarak, ilk önemli bilimsel seferini gerçekleştirmiştir. Son derece başarılı bir sefer olmanın yanı sıra, toplam 6 yıl sürmüştür (düşünülenden 2 yıl daha fazla olmak üzere). 1980’li yıllara gelmeden önce, 1979 yılında Ariane’nın ilk füzesi Fransız Guyana’sından uzaya fırlatılıp Avrupa Uzay Politikası yeni bir ivme kazanmıştır.
Ariane, dönemin AET üyelerinin ortaklaşa geliştirdiği bir füze projesidir. Her üye ülke, füzenin bir takım parçalarının geliştirmesinin yanı sıra, bütçesini de birlikte karşılamıştır. Ayrıca, Ariane füzelerinin geliştirilmesinde başlıca rol oynayan Fransız şirketi Arianespace, ülkelerarası işbirliğinde de kilit rol oynamıştır.
Ariane füzeleri ile birlikte, ESA dünyada AB uzay politikasında öncü rol üstlenmesinin yanı sıra, uydu fırlatışlarında 1990 yıllarından itibaren dünya çapında liderliğe yükselmiştir. 1983 yılında, Alman astronot Ulf Merbold’un NASA’nın STS-9 Spacelab seferine katılışıyla, ilk defa bir Avrupalı astronot ABD’nin Spacelab projesine katılıp uzaya seyahat etmiştir. 1990 yıllarında iki taraf arasında işbirliğini pekiştirmek için farklı sektörlere girilmiştir.
Uzayın çeşitli bölgelerini daha yakından incelemek için olanak sağlayan Amerikan teleskopu Hubble, Avrupa teleskopları SOHO ve Ulysses ile beraber uzaya fırlatılmıştır. NASA’nın son zamanlardaki seferlerinde ortaklaşa yürütülmüş projelerde göze çarpanlardan Cassini-Huygens seferi de göze çarpan ortak projelerdendir. 1990’lı yılların ortasında ise, Ariane 5’in ilk seferi birçok uzay severlerini hayal kırıklığına uğratmıştır. Lakin sefer maalesef yapılamamıştır. Buna rağmen, son derece rekabetçi bir ortam olan ticari uzay seferleri sektörü incelendiği zaman, 2006 yılına kadar toplam 25 başarılı fırlatışla önemini korumuştur.
2000’li yıllara gelince, ESA’nın vizyonunun daha çeşitlendirilmesinin yanı sıra, daha iddialı seferlere fiilen başlanmıştır. Bunun en göreceli örneği 2003 yılında fırlatılan Mars Express seferidir. Bundan başka, Mars Express, AB’nin ilk farklı bir gezegene gönderdiği sefer olarak önem taşımaktadır. Sefer, dünya çapında AB’nin uzay politikasına değer takdimin yanı sıra, saygınlığını yükseltmiştir. Mars’tan sonra keşfedilen ve araştırılan başka bir gezegen ise Satürn olmuştur. ESA’nin Huygens programının fırlatışıyla, AB’nin uzak Güneş Sistemine gönderdiği ilk sefer olmuştur. 2007 yılında, Avrupa Uzay Politikasında adeta bir dönüm noktasından bahsetmek mümkündür. Avrupa Uzay Politikasının resmi metnin ESA ile Avrupa Komisyonu tarafından imzalanmasıyla, ESA ve AB üye ülkeleri arasında Avrupa Uzay Politikası konusunda fiilen görüş birliğine varılmıştır . Buna ilaveten, ilk defa, Avrupa’nın uzay faaliyetlerini konusunda ortak bir çerçeve oluşturulmuştur. 2000’li yılların sonuna gelindiğinde ise, Avrupa Uzay Politikası yeni ivme kazanmıştır. Amerikan uzay mekiği Atlantis tarafından ESA’nın Colombus laboratuarı Uluslararası Uzay İstasyonuna (International Space Station, ISS) yerleştirilmiştir. 2009 yılında, Herschel ve Plank seferinin fırlatılmasıyla, ESA astronotu Frank De Winne bir ISS keşif seferinin ilk Avrupalı komutanı olmuştur.
Bundan başka, 1992 yılında beri ESA ilk defa yeni astronotları seçmiştir: iki İtalyan, bir Fransız, bir Danimarkalı, bir Alman ve bir İngiliz Avrupalı Astronot Heyetine katılıp, orada antrenman görüp ISS’nin gelecek seferlerine katılma şansı kazanmışlardır.
Hukuki olarak incelediğimiz zaman, 2009 yılında Lizbon Antlaşmasının yürürlüğe girmesi ile beraber, üye ülkeler, AB’ye uzay alanında daha geniş yetkiler tanımıştır. Bundan başka, ilk defa, Lizbon Antlaşması’yla, AB uzay alanında özellikli bir yetki kazanmıştır. Ayrıca – ve böylece birçok astronomi severlerin ilgi odağı olmuş olan – 2014 yılında son olarak Philae seferi gerçekleştirilmiştir. Philae, AB’nin geliştirdiği bir uzay aracı olarak, ilk defa bir kuyruklu yıldıza inmiştir . 10 yılı aşkın süre önce fırlatılan Philae, AB bilim camiası ve tüm dünyada geniş yankı uyandırmıştır ve AB’nin bir kez daha uzay alanında yeni mesafe kat ettiğinin göstergesi olmuştur.
Deniz Servantie
İKV Uzman Yardımcısı
E-Mail: dservantie@ikv.org.tr