2011 yılında Avrupa Komisyonu, 2050 yılına kadar AB üye ülkelerinde uygulanacak kapsamlı bir ulaştırma stratejisi yayımlamıştır. Buna göre, rekabetçi bir ulaşım sistemi ve daha fazla hareketliliğin teşvik edilmesi, sektörde daha fazla istihdam ve büyüme hedeflenmiştir. Bu hedeflerin, aynı zamanda, AB’nin iklim stratejisi ile paralel olarak geliştirildiği söylenebilir.
Söz konusu stratejinin dört ana hedefi şöyle belirlenmiştir: 2050 yılına kadar kentsel alanlarda konvansiyonel yakıtlı araçların olmaması... Havacılık sektöründe sürdürülebilir düşük karbon yakıtların yüzde 40 azalması, denizcilik sektöründe en az yüzde 40 azalması... Şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığı seyahatlerinde yüzde 50 oranında karayolundan demiryolu ve nehir taşımacılığına geçişin sağlanması... 2050 yılına kadar ulaştırma emisyonlarında yüzde 60 oranında bir düşüşün gerçekleşmesi.
Bunlara ek olarak, kentsel ulaşımda diğer önemli bir hedefe dikkat çekilmiştir: 2030 yılına kadar konvansiyonel yakıtlı araçların yarıya indirilmesi ve 2050 yılında ise tamamen ortadan kaldırılması. Buna ek olarak Komisyon, karayolu ulaşımında da o yıla kadar sıfır ölüme geçilmesini öngörmektedir.
Sonuç olarak, üye ülkelerin toplu taşıma politikalarına ilişkin performansları oldukça farklı düzeyde, ancak geleceğe yönelik de önemli hedefleri olan bir alan olarak değerlendirilebilir. AB bu alanda önemli bir rol oynamaktadır. Hâlihazırda, çoğu üye ülkede yolcu araçlarının seyahat için tercih edildiğini kaydetmenin faydası var, ancak buna rağmen son yıllarda da, özellikle iklim değişikliğine ilişkin yeni düzenlemeler ve AB vatandaşları arasındaki bu konudaki bilincin artmasıyla beraber toplu taşıma türlerine ilginin arttığı da gözlemlenmektedir.
Bunun daha çok AB’nin batı kısmında ağırlıklı olduğu, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde ise trendin daha çok yolcu araçlarına yöneldiği tespit edilmiştir. AB’nin belirlediği 2050 Ulaştırma Stratejisi’nin toplu taşıma politikaları açısından oldukça önemli hedefler belirlediği söylenebilir. 2015 yılında Paris Anlaşması’nı imzalayan AB, bu alanda ulaştırma sektörünü bir hedef sektör olarak görerek dünyada bir referans olma gayreti göstermiştir. ABD’deki seçimlerin ardından iklim değişikliği konusunda şüpheci bir başkanın seçilmesiyle AB’nin bu alandaki öneminin daha da artacağı tahmin ortadadır.
Deniz Servantie
İKV Uzman Yardımcısı
E-Mail: dservantie@ikv.org.tr