Sinerjiyi bir insan davranışını tanımlamak için ilk kullanan kişi Anropolog Ruth Benedict’tir. Benedict bu terimi, kültürler arasındaki yaşam kalitesindeki farklılıkları açıklamak için kullanmıştır.
Az eforun ortak ve etkili sonuçlara dönüştüğü organizasyonlarda yüksek sinerji görülür. Rutin işlerin yapılması için bile büyük çabanın gerektiği işlerse düşük sinerjilidir. Düşük sinerjili bir yerde iş yapmak, tam yüklü bir kamyonu ya da tırı otobanda patlak lastikle kullanmaya benzer. Yüksek sinerjili bir yerde çalışmaksa, otobanda yeni bir spor arabayla gezmek gibidir.
Bir grup iyi çalışan insan, yeteneklerini bir araya getirerek seçkin bir grup oluşturabilir. Sinerji, farklı insanlar arasındaki pozitif ilişki ile grup üyelerinin tek başına yapabileceklerinin ötesine geçmeleridir. Düşük sinerjili gruplarsa, bireylerin özelliklerine bakarak alınması beklenen sonuçların daha azının elde edilmesine sebep olurlar. Bu durum, yöneticilerin belli bir ahlak anlayışı olmadığında, fazla otokratik olduklarında ya da bazı temel yönetim kurallarını göz ardı ettiklerinde olur.
Sinerji, insanlar arasındaki etkileşimin sonucudur. Tarım alanında yapılan bir deneyi konuya ilişkin olarak örnek vermek istiyorum. Farklı gübreler üzerinde yapılan araştırmalar hayret verici sonuçlar doğurmuştur. Bir deneyde, kullanılan fosfat ve nitrojen ayrı ayrı pilot bölgelerde kullanılmış ve üründe %15 artış görülmüştür. Fosfat ve nitrojen birleştirilerek, yine yakınlarındaki üçüncü bir pilot bölgeye uygulandığında ürünün % 40 arttığı görülmüştür. İkisinin bir araya getirilmesiyle sağlanan % 15’lik olumlu artış, iki madde arasındaki olumlu ilişkinin sonucudur. Başka bir deyişle oluşan “Sinerji” dir.
Peki, Sinerjistik olmak için neler yapılmalıdır? İşleri daha iyi hale getirecek yaratıcı yollar aranmalıdır. Başkalarına, “Nasıl olmasını isterdin?” şeklinde soru soralım: Yardımınızı istemeseler de bir şekilde yardıma gönüllü olun… Kendinize kişisel ahlak kuralları ve prensipler geliştirin… Zorlukları daha iyisi için bir fırsat haline dönüştürecek yollar arayın… İşlerin iyi gitmesine izin vermekle, işlerin iyi gitmesini sağlamak arasındaki farkı görmelisiniz… Başkaları için faydalı olabilecek ve sadece sizin yapabileceğiniz şeylerin neler olduğunu kendinize sorun.
Tecrübe kazandıkça, işleri olduğundan daha iyi hale getirmek için çeşitli yollar aramak insanda bir refleks haline gelir. Muhtemel problemler ya da acil durumlar ortaya çıktığında, hemen gerekli bilgiyi edinerek, içgüdüsel olarak olaya hâkim oluruz. İşlerin herkes için iyi gitmesini istemek, ancak diğerlerinin ne düşünüp nasıl hissettiklerini anlamakla olur. Bu insanın çok önemli bir hayatta kalabilme özelliğidir. Bu yetenek ise “Empati”dir. Sözün özü: Birlikten Kuvvet doğar. Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
İlhan Kılınç
Lojistik Alanda Yönetici
E-Mail: kilincilhan@yahoo.com
www.linkedin.com