Bazen önümüzdeki en büyük engel performansımız değil, kendimizin ta kendisidir. Bir kişinin son derece önemli ve gerekli olan niteliği kendisine güvenmesidir. Bu tutum kişinin hem zihninde hem de başka insanların gözünde böyle olmalıdır.
Bir kitapta okumuştum. Amerika’da Ulusal Güvenlik Ajansı’nın üyelerinden John Bianchi’nin kendine güven ile ilgili bir hayat hikâyesi: “Ben çocukken kahve dükkânında çalışıyordum. Oraya şirket sahipleri gelirdi. Onları izlerdim ve kendi kendime sorardım; Onları farklı kılan şey nedir? diye. Onlar ne yapıyorlar? Belki bu konuda çalışma yapmalıydım. Sonraları Kendim için büyük bir şey keşfettim. Onların baskın olan nitelikleri, kendilerine olan güvenleriydi. Onlar korkuya sahip değillerdi. Kendilerine inanıyorlardı. Ben onlardan korkunun pek çok sorunun kaynağı olduğunu öğrendim.”
Siz kendinize güvenmelisiniz. Bunu siz yapmazsanız, başkaları asla size güven duymayacaktır. Mükemmele yakın işverenler ve yöneticiler, kendilerine güvenmeleri ile başkalarından ayrılırlar. Onlar yukarıda olmak için çok önemli bir özelliğe sahiptirler “Kendine Güven”. Üst yöneticiler kendilerine çok fazla inanırlar, hatalarının da olduğunu bilirler ve bunu da kabul ederler. Kendilerini sürekli olarak eleştirirler ancak bu eleştiri kendilerinin güven duygusuna zarar vermesine asla müsaade etmezler. Aynı şekilde üst düzey yöneticiler insanların kendilerine güvenmelerini isterler. Bazıları için bu basit bir ifade olarak görülebilir fakat insanların kendileri gibi kişilerle çalışmayı tercih ettikleri göz önünde bulundurulması gereken bir durumdur.
Kendine güveni az olan birinin zeki, çalışkan ve yetenekli olsa dahi bir fark yaratması beklenemez. Piyasa koşullarında şirketlerin durumu da tamamen böyle değil midir? Mali kaynak ve insan kaynağı olması durumunda geriye kalan kendine güvene bağlı olarak risk alma durumudur. Biz buna girişimcilik ruhu da demekteyiz. Takımlardaki büyük oyunculara baktığınızda kendi aralarında yeterlilik bakımından çok az fark olduğunu görmekteyiz. Aralarındaki tek fark kendine güven derecesi ile ilgilidir.
Kariyerinin başında başkalarını etkileyemediği için başarısız olan ve sıkıntı yaşayan birçok insan bulunmaktadır. Daha sonra bahse konu insanlar kendisindeki olumsuz düşüncelerin çevresindekileri de olumsuz olarak etki ettiğini kabul etmeyi öğrenirler. Çünkü birey kendine güven unsurunun tüm takımı etkilediğini görür.
Güçsüz olma durumu bir zihin durumundan başka bir şey değildir. Böyle bir zihin durumu içinde olmak insanın kendi potansiyelini kullanamaması anlamına gelmektedir. Bu olumsuzluk durumu insanın ilişki içerisinde olduğu; ailesine, arkadaşlarına, şirketlerine, iş arkadaşlarına, kısacası herkese sirayet edecektir. Esenlik dileklerimle…
İlhan Kılınç
Lojistik Alanda Yönetici
E-Mail: kilincilhan@yahoo.com
www.linkedin.com