Sevgili okuyucularım; Uzunca bir tatilin ardından tekrar sizlerle olmaktan son derece mutluyum. Buluşmamız biraz daha gecikebilirdi fakat gerek yazılı gerekse görsel basında şehiriçi toplu taşıma şoförleri hakkında çıkan haberler, bir hayli beni rahatsız etti. Hiç olmasa iyi lakin yıl içerisinde bir gelin parmaklarını geçmeyecek münferit olay yaşanıyor. Anında manşetlere taşınıyor. Şoförlerimiz adeta günah keçisi ilan ediliyor. Bir olayın aslını öğrenmeden eline kalem alıp, karalamak çok kolay. Hiç bardağın öbür tarafından baktınız mı?
Kentiçinde 12 metrelik ve üzeri otobüsleri kullanan bu şoförlerin bir günlük yaşamları nasıl? Hiç bunları gördünüz mü? Hepiniz sımsıcak yataklarınızda güzel bir uyku çekerken, cefakar şoförlerimiz daha gün ışımadan sabah'ın 4'üncü kalkıp, çocuğunu öperek uyandırmadan direksiyon başına geçiyor. Bu insanlar aileleriyle kahvaltı yapıyor mu? O da ney ki? Onca koşturmanın içinde zaman bulabilirse bir simide bir bardak çayı katık yapmanın mutluluğunu yaşıyor. Bir toplu taşıma aracına günde ortalama 1000-1500 kişi biniyor. Bu sayının yaklaşık yüzde 20'si ile şoför bir şekilde diyalog halindedir. Günlük hayatta kendimizden örnek vermek gerekirse, bir kaç kişiyle muhatap olduğumuzda bile çileden çıkıyoruz. Yüzdelerce kişiyle muhatap olan şoförün bu halini düşene biliyor musunuz? Buna birde İstanbul'un trafik çilesiyle birlikte şoförün ekonomik buhranından kaynaklanan aile sıkıntıları da eklenince ortaya nasıl bir tablo çıkıyor hiç düşündünüz mü? Hemen öyle kendi kendinize mırıldanmayın. Bende biliyorum şoförlerin sütten çıkan ak kaşık olmadığını!.
Şimdi gelelim asıl günden meselesine. Geçtiğimiz günlerlerde yolcunun çileden çıkarttığı Otobüs A.Ş.'nin bir şoförü sinir krizi geçirdi. Burada hemen bir parantez açayım. Kesinlikle ve kesinlikle ne olursa olsun şoförün bırak çekmesini de asla tasvip etmiyorum. Ancak olay sonrası tüm yolculardan tutunda Büyükşehir Belediyesine hatta basına kadar herkes şoförü günah keçisi ilan etti. Akabinde Otobüs A.Ş. açıklama yaptı ve şoförünün işine son verildi. Peki bu şoförü bu duruma getirenler ceza aldı mı? Hayır almadı!.. Bu tek taraflı, adaletsiz bir durum değil midir? Laf aramızda kalsın da size bir sır vereyim mi? İstisnalar hariç bizim bu şoförlerimiz var ya? Hah işte bunlar benim gözümde Nobel Ödülü'ne layık görülecek kişilerdir.
Göksal Purtuloğlu
Cep: (0533) 422 22 77
E-Mail: purtuloglu_61@hotmail.com