14 Eylül 2018 Cuma günü İBB Meclisinde; Hukuk Komisyonu, Plan ve Bütçe Komisyonu, Ulaşım ve Trafik Komisyonu ve Tarife Komisyonu Müşterek Raporu doğrultusunda alınan kararla İstanbul ÖHO esnaflarına taşınan yolcu başına 55 ile 70 kuruş arasında değişen tutarda ödeme yapılacak. Bu ödemeler 01.10.2018 ile 30.06.2019 tarihleri arasında 9 ay süreyle olacak.
Yapılacak ödemelerde gider ve gelir karşılaştırması yapılacak. Gelirin gideri karşılama oranına göre 55 kuruş ve 70 kuruş arasında ödeme yapılacak. Bunun kriterleri de şu şekilde; o ayki hak ediş miktarı %90 ve üzerinde ise 55 kuruş (A), %80-%90 arasında ise 60 kuruş (B), %70-%80 arasında ise 65 kuruş (C),%70 ve altında ise 70 kuruş (D) ödeme yapılacak.
Düşünce olarak güzel düşünülüp yola çıkıldı fakat gider hesaplanmasında klasik mantığımız olan; “kervan yolda düzülür” hesabı şeklinde gider kalemleri belirlenmiş. Üstelik belirlenen gider kalemlerinin hepsinin de 2017 yılı baz alınarak yapıldığını öğrendiğimde şoke oldum.
O zaman biz de 2017 yılı Ekim ayından başlayarak başlıca gider kalemlerimizden akaryakıt ve otobüs fiyatlarına göz gezdirelim isterseniz.
2017 Ekim ayın mazotun litresi 4,77 TL iken 2018 Ekim ayında 6,37 TL oldu. Yaklaşık % 33 bir artış söz konusu. Üstelik herkesin malumu üzere son 3-4 aydır ÖTV üzerinden de indirim yansıtılmış şekilde bu fiyatlar. O da olmasa fark % 45-50 bandına çıkacak.
2017 Ekim ayında İstanbul’da en çok tercih edilen ve en uygun sayılabilecek bir markaya ait alçak taban 12 m solo otobüs 490 Bin TL, 2018 Mayıs ayında 615 Bin TL, 2018 Haziran ayında 630 Bin TL, 2018 Eylül ayında 800 Bin TL, 2018 Ekim ayında 840 Bin TL. 1 yıldaki değişim yaklaşık olarak % 71 gibi olağanüstü bir orana denk geliyor.
Diğer kalemleri hiç kıyaslamaya almıyorum bile. Sadece en büyük gider kalemlerinden olan akaryakıt ve otobüs değişim oranlarına bakılınca durumun vahameti sanırım kolayca ortaya çıkacaktır.
Hesaplamalarda özellikle araç değişim amortisman gideri üzerinde yanlış hesaplamalar olduğunu. Araç değişim fiyatı baz alınırken elinizdeki otobüsün bugünkü fiyatının yüksekten hesaplandığını, bu faiyatın da 15 yıl sonunda da o şekilde kaldığını, araç değişim zamanı geldiğinde fiyatının neredeyse % 90-95 oranında azaldığının hesaba katılmadığını öğrendim. Üstelik yeni alınacak araçların direkt olarak peşin parayla alınamayacağının mutlaka kredi çekmek zorunda olunduğunun farkında olmamaları da ayrı bir konu. Sektörle ilgili kişilerin bu yanlış hesaplamalardan en kısa sürede döneceğini umuyorum.
Otobüs değişimini de bildiğimiz amortisman giderleri gibi hesaplamanın günümüzde çok zor olacağı, bunun yerine “araç yenileme fonu” gibi bir gider kalemi olarak hesaplanması gerektiği fikrinde olan şirket yetkilileri mevcut. Bu şekilde bir hesaplamada otobüslerin fiyatına göre aylık olarak değiştirilecek otobüsün ve yeni alınacak otobüsün fiyatının güncellenmesi gerekmektedir. Yoksa bu fiyatın yıllık %71 gibi oranda değiştiği düşünülünce amortisman olarak ayrılan bütçeyle 10-15 sene sonra araç değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.
Yazdıklarımı da göz önüne aldığımızda İstanbul’da gelir-gider oranı hesaplamasında %70 üzerine çıkacak sanırım hiçbir bölge olmayacaktır. Bu yüzden desteklemelerin 70 kuruş olması gerekmektedir, daha aşağıda olması esnaflara çok da fayda sağlamayacaktır…
Önümüzdeki sayıda yeni yayınlanan İETT ve İBB’nin 2017 Sayıştay raporlarına göz gezdirmeye başlayacağız. Görüşmek üzere, herkese kazasız, belasız, hayırlı ve bol kazançlar dilerim…
Dr. Ramazan Arıcı
İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi
E-Mail: ramazan.arici@istanbul.edu.tr