Hande Özgül
Hande Özgül

Konuşamıyoruz!

15-02-2019 15:35 3046 kez okundu.

Ne zamandan beri konuşamaz olduk? Duygularımızı kaybettik? İnsan olmaktan uzaklaştık? 21. yüzyılın insanları neden bu kadar yalnız, mutsuz ve çaresiz? Sosyal görünümlü asosyal insanlarla dolu etrafımız, en az kültürlü görünmeye çalışan kültürsüz, kaba saba, gösteriş meraklısı insanlarla olduğu kadar. İletişim yetimizi kaybettik hem de bu yüzyılda! Oysa ki iletişim; insanların doğasında bulunan, insanı insan yapan en büyük özellik. Tarihsel süreç içerisinde insanlar konuşarak, akıl ve yeteneklerini kullanarak iletişimi geliştirmiş, bu sayede iletişim yaşam biçimini şekillendiren bir kavram haline gelmişken, bugün geldiğimiz nokta koca bir yalnızlık! Merak ediyorum aklımızı mı kaybettik, yeteneklerimizi mi?

İletişim kopukluğu aileye sirayet ettiği anda başladı toplumdaki bu vurdumduymazlık. Önce sofralardaki kişi sayısı eksildi, yemekler ayrı yenir oldu. Sonra çay sohbetleri azaldı, herkes odasına çekildi. Konuşacak, paylaşılacak her şey insanın içinde kaldı. Boşluğa düştü insan ve teknolojinin altın tepsiyle önümüze sunduğu sosyal paylaşım ağlarına sarıldı. Zira kendini ifade edebildiği tek mecra burasıydı. Herkesin kendini mutlu, mükemmel gösterdiği bu sanal ortamda tatmin olmak zorunda kaldı insan. Bu tatmin, bağlılık ve bağımlılık yaratarak tüm yaşamımızı ele geçirdi. Burada suçu teknolojiye atanlar yalnızca kendilerini kandırırlar. Suçlu benim, suçlu sensin, suçlu biziz!

İnsanlar birbirlerini anlamıyor, anlamak için çaba bile sarf etmiyor artık. En son ne zaman yanınızdaki birine gerçekten iyi olup olmadığını sordunuz? Ne zaman ilgilendiniz? Ne zaman en samimi halinizle sevginizi gösterdiniz? Ne zaman rol yapmadan, olduğunuz gibi davrandınız? İçinde bulunduğumuz dönemin en büyük sorunlarından biri de bu; olduğumuz gibi olamamak. Aslında rol yaparak önce kendimizi yoruyoruz sonra da aldattığımız insanları. Gerçek er ya da geç ortaya çıktığında yaşanılan rezillik ise cabası!

Birer birer insani özeliklerimizi kaybeder olduk. Önce ilgimizi kaybettik sonra empati yeteneğimizi devamında da konuşma becerisini. Ee olacağı buydu zaten. Bizi anlamayan, anlamaya çalışmayan, kendini bizim yerimize koyarak yaklaşmayan insanlarla ne paylaşabilirdik, neyi konuşabilirdik ki… Herkes kendi dünyasına hapsolurken biri de çıkıp ne oluyoruz demedi. Çağa suç atıldı. Eleştirmek kolay tabi, insan kendini başka türlü nasıl sıyırabilir ki.

Aklınızı başınıza alın artık. Kaybettiğiniz aileniz, yavrularınız, sevdikleriniz. Kuru kuru sevmek yetmiyor işte anlayın şunu. İfade edilmeyen her duygu, arkasından durulmayan her davranış, göstermediğin her değer çöp! Dışarıya itmeyin sevdiklerinizi, konuşun, sevin, hatta tartışın yeri geldiğinde ama iletişimde kalın. Konuşmak için gerekirse zorlayın. Sahip çıkın sevdiklerinize. Kimse müneccim değil bunu kabul edin. Konuşmadıkça, hissettirmedikçe ne yaparsanız yapın boş. Egolarınıza tıkayın kulaklarınızı ve çok geç kalmadan adım atın. Merak etmeyin kaybeden siz olmazsınız. İnsanca yaşamak ve insan kalmak dileği ile…
Sevgiler…

Hande ÖZGÜL
E- mail: hand_et@hotmail.com